ADİSYON İÇİN KESİLEN CEZALAR NE KADAR HUKUKİDİR? (SMMM Remzi Acar)
Değerli
Okuyucularımız;
Maliye
Bakanlığı,vergi uygulamalarında maalesef bazı
hukuksuz uygulamalarını, bilerek yada bilmeyerek uygulatmada direnç
göstermeye devam ediyor.Bu çoğu zaman ancak ya Mahkeme karaları ile öğrenmiş
oluyoruz. Yada Mükellef,fazla uzatma ihtiyacı duymadan cezayı ödeyerek
kurtuluyor.
Bu
Makallenin konusu ise Adisyon
Cezalarıdır. Adisyon Cezaları, özelikle Restaurant ve Lokantalar için büyük bir
sıkıntı olmaya başlamıştır. Özellikle günümüz teknolojik değişikliğe uyum
göstermeyen yasalar için kanayan bir
yaraya dönüşmüştür.
Adisyon
için kesilen cezalar, İdare maalesef otuz yıldır Hukuksuz cezai işlem
uygulanmıştır.Buda yine Mahkeme kararı ile öğrenmiş olduk.İşin tuhafı kimse
bunun farkında bile değildir. Önce Kanun çıkartılıyor. Daha sonra Tebliğ
çıkartılıyor. Ancak Kanunda bulunmayan Cezai yaptırım, Obje yada ceza dayanağı
olan Tebliğ ile Cezai altyapı ile yasalaştırmaya
çalışıyor. Bu resmen Hukuksuzluktur. Mükellef, “ufak cezai yaptırımdır. Memur
kesmişse doğrudur.” Devlet’e güven duygusu ile hareket edip ve İdare ile ihtilafa düşmemek
için bu cezaları “kerhen” de olsa ödemektedir.
VUK Kanunu
213 Maddesinde Belirtilen Zorunlu Belgeler;(Değişik: 23/6/1982 - 2686/29 md.)
Birinci ve (4369 sayılı Kanunun 81/A-7 nci maddesiyle değiştirilen ibare)
ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçilerin fatura vermek mecburiyetinde olmadıkları
satışları ve yaptıkları işlerin bedelleri aşağıdaki vesikalardan herhangi biri
ile tevsik olunur.
1.
Perakende satış fişleri;
2. Makineli
kasaların kayıt ruloları;
3. Giriş ve
yolcu taşıma biletleri.
Perakende
satış fişi, makineli kasaların kayıt ruloları ve biletlerde, işletme veya
mükellefin adı, düzenlenme tarihi ve alınan paranın miktarı gösterilir.
Perakende
satış fişi ile giriş ve yolcu taşıma biletleri seri ve sıra numarası dahilinde
teselsül ettirilir. Bu fiş ve biletler kopyalı iki nüsha olarak tanzim edilir
ve bir nüshası müşteriye verilir. Makineli kasa kullanılıp da müşteriye fiş
(makineli kasanın önceki fıkrada belirtilen malumatı ihtiva eden fişi)
verilmemesi halinde, perakende satış fişi tanzimi ve müşteriye verilmesi
mecburidir.(Dördüncü fıkra mülga: 4/12/1985 - 3239/136 md.)
KANUNDA
OLMAYAN ZORUNLU BELGELER TEBLİĞ İLE EKLENMİŞ HALİ “ADİSYON”;
Bilindiği
üzere Maliye Bakanlığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (1) Mükerrer 257.
maddesi ile vergi kayıp ve kaçağını önlemek amacıyla tutulmakta olan defter ve
belgelere ilaveten tutulmasını ve düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve
belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgiler belirlemeye ve
bunlarda değişiklik yapmaya yetkili kılınmıştır. Maliye Bakanlığı da Vergi Usul
Kanunu’nun Mükerrer 257. maddesindeki yetkiye dayanarak 183 Sıra Numaralı
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (2) ile 01 Ağustos 1988 tarihinden
itibaren gerçek usulde vergilendirilen hizmet işletmelerinde Adisyon
kullanımını zorunlu hale getirmiştir.
Görüldüğü
üzere 213 Vuk belirtilen Belirtilen Zorunlu belgeler arasında Adisyon Yok iken;
257 Sayılı Tebliğ ile eklenmiş ve Otuz Yıldır uygulanmaktadır.Durum bu iken;Son
zamanlarda maalesef uygulamada görülüyor ki görevliler Çok ağır cezalar
kesmektedir. Denetim elemanları tabiki vergi kayıp ve kaçak ile mücadele
edecektir. Bu İdarenin en doğal hakkıdır.Ancak bu yapılırken bazı sorunlar
yaşanmaktadır.
Bu Sorun ve
eleştiri konusu olan uygulamalardan bazılarını
sıralamak istiyorum.
1-Otuz yıl
önce çıkan Kanun/Tebliğler,günümüz teknolojiyle uyumu sağlayamamıştır/Sağlayamamaktadır.
Günümüzde Hemen hemen bütün işyerlerinde artık Bilgisayar sistemleri mevcuttur.
Artık kağıt kulanılmamaktadır.Ancak İdare ısrarla ” kağıt yada belge“için ısrar
etmektedir.
2-Danıştayın
defalarca verdiği ve emsal hale gelen bir kararı vardır. Bir fiil için ancak bir
ceza düzenlenmelidir.Ancak Denetim Memurları bu Danıştay!ın kararına fazla riaayet etmiyorlar.
3-İşyerinde
mevcut müşteri olmaması halinde bile “Tahmini” yöntemle,(Bu saate kadar bir su
bile satamadın mı?) müşteri için ceza yazılmasına çok şahit oluyoruz.Mükellefin
itirazını ciddiye alınmadığı gibi bazen tehdite varan uygulamara şahit
olunuyor.
Örnek 1;Denetim
Görevlisi Bir Restaurandın içine girdiği zaman Masada Adisyon yoktur diye cezai
işlem yapmaktadır. Ancak Bilgisayar sistemi mevcuttur. Bunu dikkate almayan
Denetim elemanı Cezai işlem uygulamaktadır.Oysa ki Tebliğ Çıktığı zaman ile günümüz teknoloji şartlarını göz önüne alınmalılar.
Örnek
2;Denetim Görevlileri sahada uygulama yaparken rasgele girdikleri bir Lokantada
fiş sayısına bakarak, Fiş,Müşteri sayısını vb beğenmeyerek Kanaat getirebiliyor
Bu konuda Açılan ve kazanılan Bazı davalar
mevcuttur. En son İstanbul 9 Vergi Mahkemesinin Esas no:2017/655 ve Karar
No:2017/1874 Nolu kararında bir kez daha ıspatlanmıştır. Söz konusu
kararda;”İlgili Uzsulsüzlük cezası 213 Sayılı VuK düzenlenmesinde Zorunlu
belgeler arasında olmayıp Anılan Kanun’un Mükerrer 257 Maddesinde anılan
yetkiye dayanılarak yapılan düzenleme getirildiği, bu itibarla Adisyon tanzim
olunmaması halinde ceza uygulanacağı yolunda bir düzenleme bulunmaması veİdari
düzenlemelerle ceza tayinin hukuken mümkün olmaması dikkate alındığında Adisyon Fişi
düzenlememesi nedeniyle kesilen ÖUC Hukuka Uygunluk Bulunmamaktır.” Şeklinde
Karar verilmiştir.
Sonuç;
İdare derhal Kanunları ve Tebliğleri Günümüz şartlarına ve birbirlerine karşı uygun
hale getirmelidir. Bu gerek, VUK gerek ise Diğer Kanun ve Tebliğleri için
geçerlidir.İdare,günümüz teknolojik şartları Mükellef lehine pozitif şekilde
yorumlanmalıdır. Şekil ve şartları tekrar entegrasyon sağlanmalıdır. Denetim
görevlileri,Denetim işlemleri yaparken,
denetim alanında uzman olmalıdır. Geçmişteki Hukuki kararları göz önünde
bulunmalıdır. Kanun Maddesinde olmayan “Cezai Maddeleri” için ;”Maliye
Bakanlığa verilen Yetkiye” dayanarak
Tebliğ ile zorla getirilmemelidir.
Mükellefin İdare ile güven duygusu zedelenmemelidir.
Mali Müşavir
Remzi Acar