Anayasa Mahkemesi'nden SGK borcu hakkında önemli karar

Anayasa Mahkemesi'nden SGK borcu hakkında önemli karar

Anayasa Mahkemesi SGK borçlusu vatandaşın davasını karara bağladı..

Anayasa Mahkemesinin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) cezasını peşin ödeyip indirimden yararlandıktan sonra dava açıp kaybedenlerin indirim yapılan miktarı da ödemesini öngören kanun hükmünün iptal gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Edirne İş Mahkemesi, baktığı bir davada, itiraz konusu kuralı içeren, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesindeki hükmün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuş, başvuruyu esastan görüşerek karara bağlayan Yüksek Mahkeme, söz konusu hükmün iptaline karar vermişti.

Kararın gerekçesinde, ilgili kanun maddesinde, idari para cezalarının SGK'ya itiraz edilmeden, yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde peşin ödenmesi halinde, dörtte üçünün tahsil edileceği ve peşin ödemenin idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemeyeceğinin belirtildiği, itiraz konusu cümlede ise Sosyal Güvenlik Kurumunca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde daha önce tahsil edilmemiş dörtte birlik ceza tutarının tahsil edileceğinin hükme bağlandığı anlatıldı.

Anayasa'nın 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmüne yer verildiğine işaret edilen gerekçede, mahkemeye erişim hakkının, hak arama özgürlüğünün varlığının kabulü için tek başına yeterli olmadığı vurgulandı.

Kişilere yargı mercileri önünde dava açma hakkı tanıyan bir düzenlemenin, mahkemeye erişimi etkisiz kılacak ya da yargı yoluna başvurmayı önemli ölçüde zorlaştırıcı veya caydırıcı nitelikte kurallar içermesi halinde bu düzenlemenin hak arama özgürlüğüne uygun olduğundan söz edilemeyeceği belirtilen gerekçede, "Peşin ödedikleri idari para cezası tutarı dışında yeni bir ödeme ile yükümlü kılınmaları, kişilerin bu cezalara karşı itiraz veya dava yoluna başvurmalarını caydırıcı bir nitelik taşımaktadır. Peşin ödeme sonrası itiraz yoluna başvurulmadığı ya da dava açılmadığı takdirde idarece hiçbir zaman istenilemeyecek olan bir tutarın, bu yollara başvuran ve başvurusu reddedilen kişilerden tahsil edileceğinin öngörülmesi, hak arama özgürlüğünün ihlaline yol açan açık bir müdahaledir. İtiraz konusu kural Anayasa'nın 36. maddesine aykırıdır" ifadesine yer verildi.