Aşıkların Dilinden, Ozanların Telinden...

Aşıkların Dilinden, Ozanların Telinden...

BEŞ DAKİKA ARA



Çalışmanıza sadece beş dakika ara verin ve Türkiye'nin seçkin Halk Ozanlarından derlenen mükemmel dizeleri, şiirleri okuyunuz...

 

Beni köyüme götürün 

Tutuldum amansız derde

Beni köyüme götürün

Daha bekletmeyin bur da

Beni köyüme götürün

 

Azrail pençeyi vurdu

Yıktı döşüme oturdu

Ölüm döşeğine yatırdı

Beni köyüme götürün

 

Derdin elinden usandım

Su verin içeyim yandım

Gözü yaşlı sarı döndüm

Beni köyüme götürün

 

Dinmez oldu ağrım sızım

Görmez oldu iki gözüm

Nerde kaldı oğlum kızım 

Beni köyüme götürün

 

İşi düşer dostun dosta

Baş yastıkta oldum hasta

Hasan Yıldız İbram usta

Beni köyüme götürün

 

Helalleşsin konu komşum

Eşim dostum arkadaşım

Duysa gelirdi kardaşım

Beni köyüme götürün

 

Kan kurudu atmaz damar

Gönlüm sizden yardım umar

Komşu Gazi komşu Ömer

Beni köyüme götürün

 

Dert derdine karışıklar

Söndü gözümden ışıklar

Toplansın gelsin aşıklar

Beni köyüme götürün

 

İyi dosttur oğlum belle

Feymaniye haber yolla

Saygeçitten gelsin Molla

Beni köyüme götürün

 

Akçay Tanrıkulu burda

Fındıklı Kamilim nerde

Haber verin Cabbar yurda

Beni köyüme götürün

 

Gelin kardaşlarım gelin

Cenazemde sende bulun

Aziz dostum Mehmet Sülün

Beni köyüme götürün

 

Doğruldum kalktım güceli

Gelmiş ömrümün eceli

Gelsin de Eyüp Yüceli

Beni köyüme götürün

 

Kul Mustafa nerde gezer

Aşık Ali kendin üzer

Yetimi kabrimi kazar

Beni köyüme götürün

 

Çağlayanla Arzu bacı

Dertli Polat başım tacı

Gel Eyyübi garip hacı

Beni köyüme götürün

 

Adnan Ali Kemal aman

Şen çalar burda her zaman

Ceyhani Vahap Kocaman

Beni köyüme götürün

 

Birbirinizi üzmeyin

Dirlik düzeni bozmayın

Buruk' a mezar kazmayın

Beni köyüme götürün

 

Bellisiz saatim anım

Hakka teslim oldu canım

Nerde a?şık sahanım

Beni köyüme götürün

 

İmami salayı versin

Öz fidan yıkasın sarsın

Kara Mehmet sala girsin

Beni köyüme götürün

 

Şıhlıoğluyum son bu çabam

Toplansın hısım akrabam

Orda yatar anam babam

Beni köyüme götürün

Aşık Duran ŞIHLIOĞLU

***

 

ANAM SENİ DÜŞÜMDE GÖRDÜM

Anam seni bugün, düşümde gördüm,

Öptüm ellerini, halini sordum.

Bastığın toprağa, yüzümü sürdüm,

Doğurmaz olaydın, anam sen beni,

Bende görmeseydim, ah bu günleri....

.

Güz geldi, ağaçlar yaprak döküyor,

Gülleri sam vurmuş boyun büküyor.

Eller bana ibret ile bakıyor,

Doğurmaz olaydın, anam sen beni,

Bende görmeseydim, ah bu günleri....

.

Bayramlarda başka olur hallarım.

Ayrılalı kalkmaz oldu kollarım.

Ah anam ah, sarpa düştü yollarım,

Doğurmaz olaydın, anam sen beni,

Bende görmeseydim, ah bu günleri....

.

Garip Muhsin şimdi, tam bu sırada

Yeri yok yurdu yok, kaldı arada

Gençliğinde, eremedi murada

Doğurmaz olaydın, anam sen beni,

Bende görmeseydim, ah bu günleri....

 

***

 

YAYLA ZAMANI

Havalar ısındı otlar saradı,

Şimdi yaylalara çıkma zamanı,

Çam kokusun çiğerlere doldurup,

Diş buyduran içme zamanı,

 

Sarı çiğdem mor sümbül dört yanı sarmış,

Ceren yavrusun peşine almış,

Her yan cıvıl cıvıl oh….hayat varmış,

Karakese üstü geçme zamanı,

 

Çok mercimen beşikgölde çağlıyor,

Yanık türkü sesi yürek dağlıyor,

Ahu gözlü kırlar yazma bağlıyor,

Kekliği turacı seçme zamanı,

 

Yol boyu sarı gül çiçeğin açmış,

Üveyik bıldırcın yukarı kaşmış

Sevdalık sarmaşık meşeyi sarmış,

Şimdi kahve çamını görme zamanı,

 

Ağaçlar yükselmiş gök görünmüyor,

Kertenkele yürür pek sürünmüyor,,

Ziya baba nuru hiç silinmiyor,

Çökeği ziyaret etme zamanı,

 

Konu komşu yolda dağlar şenlendi

Yaren eş dost gördü gönül eğlendi,

Sırtını meşeye verdi dinlendi,

Uzanıp demli çay içme zamanı,

 

Çardağı palazım serem oturam,

Torun kucağımda dize yatıram,

Böyle bir cenneti nerde bulam,

Kekiğin pürenin kokma zamanı,

 

Boz Ömer im derki; yorgunluk atak,

Çıkak yaylalara bel verek yatak,

Ramazan da geldi orucu tutak,

Şimdi Rab’bımıza şükür zamanı,

 

***

 



BENİM BAYRAĞIM

Ay yıldız takmışsın şehit kanına,

Dalganı semaya vuruşun var ya.

O kadar yakışmış türkün şanına,

İstiklal marşında duruşun var ya.

 

Askerin polisin milletin coşar,

Seninle zaferden zafere koşar,

Şehitlerin ölmez ebedi yaşar,

Aşk ile tabutu sarışın var ya.

 

Bu millet var iken olur mu derdin,

Kanını taşırsın mert oğlu merdin,

Daha dün Kıbrıs' ta bir sınav verdin,

O yavru vatana varışın var ya.

 

Kemalim renginde kanımın özü,

Elbette korkacak dünya'nın gözü,

Ulu önder demiş bir ata sözü,

Yurtta sulh cihanda barışın var ya.



 

**

 

Bilemem

Ben gönlümde gamı yası kaldırdım

Ağlar mıyım güler miyim bilemem

Bunca ömrü dost uğruna soldurdum

Pişman olup yılar mıyım bilemem

Ne saray istedim ne de köşkünü

Sakladım içimde onun aşkını

Olmadım bir zaman varlık düşkünü

Bundan sonra diler miyim bilemem

Bence bir manası vardır sözümün

Ancak beni yakar narı özümün

Düğün bayram olsa iki gözümün

Yaşlarını siler miyim bilemem

Bazen derya oldum bazen göl gibi

Bazen sulu toprak bazen çöl gibi

Kır bayır başında açan gül gibi

Açıp açıp solar mıyım bilemem

Nurşani'yem derler nedir telaşın

Bir başına yapayalnız dolaşın

Ömür geldi geçti bitmez dalaşın

Saçlarımı yolar mıyım bilemem


***



KAR ÇİÇEKLERİÇıktım bu dağlara seyran eyledim

Serpilmişler düze kar çiçekleri.

Durdum onlarınan sohbet eyledim

Karıştılar söze kar çiçekleri.

Tarihi çok yakın düneyin daha

Huşu ile can vermişler Allah’a

Bütün istekleri tek bir Fatiha

Sesleniyor bize kar çiçekleri.

Ölmemişler, canlı fakat konuşmaz

Aklı idrak eden bu işe şaşmaz

Yazın, kışın renkleri de değişmez

Her zaman tap taze kar çiçekleri.

İstiklâl uğruna bahşetmiş canı

Ruhu ile birleştirmiş vatanı

Baktığında selamlıyor insanı

Sanırsın yelpaze kar çiçekleri.

Her zaman her yerde beraber onlar

Vatanın âşığı sevdâkâr onlar

Gelenden gidenden haberdar onlar

Bakarlar göz göze kar çiçekleri.

Biz de yanlarına gitsek otursak

Durup ibret ile onlara baksak

Nuri Çırağı’yım bir sual sorsak

Ne söylerler yüze kar çiçekleri.