Bilanço esası yerine işletme defteri tutulması ve Ba Bs formu sorunu

Bilanço esası yerine işletme defteri tutulması ve Ba Bs formu sorunu

BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMASI GEREKİR İKEN İŞLETME ESASINA GÖRE DEFTER TUTULMASI VE BA BS FORMU SORUNU

Kazancını öteden beri işletme hesabı esasına göre defter tutarak tespit etmekte iken 01.01.2011 tarihinden itibaren bilanço esasına geçmesi gerekiyor iken aynı şekilde işletme defteri tutarak beyannamesini veren mükellef için ba bs formlarının verilmeyişi nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.[1]

Bilindiği gibi, 213 sayılı VUK’nun 177. md hükmüne göre kimlerin birinci sınıf tacir olacağı madde hükmünde belirtilmiştir. Yine aynı şekilde 213 sayılı VUK’nun 178. madde hükmünde ikinci sınıf tüccarların kimler olması gerektiği belirtilmiştir. VUK’nun 179. maddesinde de “tüccarlarda sınıf değiştirme” konusu ele alınmıştır. VUK md. 180’de ise, “sınıf değiştirme” hükmü belirtilmiştir. Bu hükme göre, bir hesap döneminin iş hacmi 177. maddede yazılı hallerden %20’yi aşan bir orandan fazla olursa veya peşpeşe (arka arkaya) iki dönemin iş hacmi VUK 177. maddede yazılı hadlere nazaran %20’ye kadar bir fazlalık gösterirse takip eden hesap döneminden itibaren işletme defterinden bilanço esasına geçilmiş olacaktır.

Somut olayda, bir mükellefin 31.12.2010 itibariyle işletme defterinden 01.01.2011 itibariyle bilanço esasına geçmesi gerekmekte iken yine 2011 yılında işletme defterine göre kazancını belirlemiştir. Bu durum karşısında söz konusu mükellefin 2011 yılında ba bs formlarını vermediği iddiasıyla kendisine önemli miktarda özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Tartışma konusu olayda buradan kaynaklanmaktadır. Vergi dairesi kayıtlarında bu mükellefin işletme defteri tutmuş olduğu görüldüğünden ve kendisi ile ilgili bilanço esasına geçiş işlemleri yapılmadığı için bu mükellefe kesilen cezaların   hukuka uygun olmadığı görülecektir. Zira, beyanı gereken kar veya matrah mükellefin ister işletme hesabı esasına göre ve isterse bilançoya göre kazancını belirlemesi halinde sonuç değişmez. Başka bir ifade ile, beyan edilecek karın veya matrahın tutulan defter işletme olsun veya bilanço olsun sonucu etkilemez.[2]

Özetlemek gerekirse, mükellefin beyan edeceği matrahın tutmuş olduğu defterin işletme olması veya bilanço esasına göre olması beyan edilecek karı veya matrahı etkilemeyecektir. 213 sayılı VUK’nun 196 Nolu Genel Tebliği gereğince beyanı gereken ba ve bs formları   mükellefe bu konuda idare tarafından resmi yazı tebliği ile başlar. Vergi dairesi tarafından mükellefin hangi nedenle işletme defterinden bilanço esasına geçmiş olduğu resmi bir tebligat sonucuna göre hareket edilecektir.

Ba ve bs formları bilindiği gibi, mükelleflerin 2010 yılı ve izleyen yılların aylık dönemlere ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak limit 5.000,00 TL’dir. Buna göre bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları form Ba ile; diğer yandan bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Bs formu ile vergi dairesine bildirilecektir. [3]

Sonuç olarak, 2011 yılında işletme defteri tutarak kazancını belirleyen mükellefe her ay için   1.490,00 TLx12 ay = 17.880,00 TL tutarında ba ve bs formu vermediği iddiasıyla özel usulsüzlük cezası kesilmesi hukuka uyarlı bulunmamaktadır. [4] Gerçek anlamda bu mükellef hakkında vergi dairesi tarafından kendisinin bilanço esasına göre defter tutması gerektiği hakkında yazı tebliğini müteakiben   form ba bs verme zorunluluğu başlamış sayılacaktır.




[1] 213 sayılı VUK mük. md. 355 

[2] Bir mükellefin   ister basit usul olsun, ister işletme defterine göre kazancını beyan etmiş olsun   veya isterse bilanço defterine göre kazancını beyan etmiş olsun beyan edilecek kar   netice olarak değişmez.   Başka bir ifade ile, gelir vergisi matrahı her 3 şekilde de sonucu etkilemez. Durum böyle olunca, mükellefin işletme defteri tutması veya bilanço esasına göre kazancını tespit etmesi beyan edilecek karı değiştirmeyecektir. Vergi dairesi kayıtlarında mükellefe hangi tarihten itibaren geçtiği konusunda resmi tebligat yapılmadan   bu mükellefin işletme esasına göre defter tutmuş olduğu varsayılır. 213 sayılı VUK md. 180 hükmüne göre, cari yılda ciro aşımı veya diğer şekillerde işletme defterinden bilançoya geçmesi gereken defterler müteakip yıl bilanço esasına göre defter tutmak zorundadırlar. Başka bir ifade ile yıl içerisinde işletme defterinden bilançoya geçiş mümkün bulunmamaktadır.

[3] Bkz. VUK GT 396.

[4] Bkz. Dnş. 3. D.nin, 29.03.2011 tarih ve E:2010/101-K:2011/903 sayılı karar ve yine Dnş. 3. D.nin, 05.04.2012 tarih ve E:2010/903-K:2011/1006 sayılı kararları.

Av. Nazlı Gaye Alpaslan

HÜRSES