Torba kanunlarla her iki üç yılda bir gelen vergi barışı
kanunlarına alışmıştık ama imar barışını
yakın tarihte ilk defa 7143 sayışlı kanunla duyduk. Erken seçim kararı alan
meclis tam da giderayak bir kanun çıkararak vergi barışı ve sosyal sigorta
barışı yanında bir de imar barışı çıkararak geçti gitti. Kanun sanki biraz
aceleye getirilse de ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik darboğazın aşılması
için ortaya atıldığı gibi bir izlenim oluşturdu. Yoksa her an büyük bir
depremin beklendiği ülkemizde bunun yapılmasının bir anlamı yok.
İmar barışı kanunu
iki ana eksenden oluşuyor; ruhsatlı veya ruhsatsız yapılan ve iskân alamamış
binaları yasal hale getirmek, bir de bu eksiklikleri sebebiyle arsa vasfında
kalan binalara iskân benzeri bir belge vererek yasal hale getirmek. İster özel
ister kamu arazisine yapılmış olsun ruhsatsız yapılan binalar bugüne kadar
yıkılmadan hayatiyetini sürdürmüşse bunları yasal bir statüye kavuşturmak
gerekiyor. Onun için bu kanunun yerinde bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.
Tabi bu kanun bir mülkiyet verme kanunu değil, başkasının özel arazisine veya
kamu arazisine yapılmış binaların bu sorunları yasal süreçleri takip etmesi
gerekecek. Ama kamunun gözü önünde yapılan bu binalarda oturanların su, elektrik
ve doğalgaz almaları önündeki engellerin kaldırılması açısından olumlu bir
karar olarak değerlendirilebilir.
Ancak kendi arazisine ruhsatsız yapılan binalar için bu
kanun çok önemli imkânlar getiriyor. Yapılan bu binalardan alınacak vergiler
sonucu bina yasal hale getirilerek iskân alma durumuna getirildiği gibi
satılması ve miras hallerinde daire tapuları verilmesinin de yasal altyapısı
hazır hale getiriliyor. Ödenecek vergi iki aşamalı alınarak ister sadece yapı
kayıt belgesi ister ikinci aşamayı da ödeyerek iskân alınması getirilerek bina
sahipleri için çok önemli bir imkân sunuluyor.
Kendi arazisine ruhsat alarak başlayan ama yasal sürede
bitiremeyen ve yasal süreden sonra bitirenler veya fazladan kat atarak veya
yasal ölçülere uymadan inşaatını yapanlar için binanın tamamı için müracaat
istenmesi ve binanın tamamı için vergi istenmesi bazı haksızlıkları da
beraberinde getiriyor. Şöyle ki adam 5 kat için ruhsat almış ama 6 kat yapmışsa
kaçak olan bir kat olduğu halde 6 katın vergisi istenerek 1 ödenecek yerde 6
ödenmek durumunda kalınıyor. Bu binada 5 katın satıldığı düşünülürse 6 katın
sahibin yaptığı hatayı neden diğer 5 kişiye ödetiyoruz. Bu gibi binalar
sigortası ödense bile bu kaçak kat nedeniyle iskân da alamadığı için hala
hisseli tapulara sahip olduğunda alım satımında çeşitli münakaşaların önüne de
geçilemiyor. Veya kat olmasa bile çeşitli nedenlerle tutulan imara aykırı
tutanaklar sebebiyle binaların iskân alamadığı da bir gerçek. Veya ülkemizde
yaygın bir uygulama da ev altlarının işyeri olarak kullanılması. Belki
ruhsatında giriş katlarının işyeri olarak ruhsat aldığı ama bodrum katların
depo, ardiye veya kömürlük olduğu bilinen bir gerçek. Özellikle doğalgaz
geçilen yerlerde bu gibi yerlerin işyeri olarak kullanıldığı da biliniyor.
Buraların da imar barışından faydalanılarak işyeri olarak tescil edilmesi
gerekiyor. Bunu bile yapmak için binanın tamamının vergisinin ödenmesi
gerekiyor. Bu durumda bunun vergisini kim ödeyecek. Adam zaten kullanıyorum ne
gerek var imar barışına diyerek ya müracaat etmiyor ya da bina malikleri
arasında çeşitli tartışmalara neden oluyor.
İmar barışından murat edilen şeyin gerçekleşmesi için
mutlaka ilk aşamadaki vergi için imara aykırılık kadar vergi alınması ve buna
sebep olandan tahsili için ufak bir düzenleme yapılması yerinde olur. Yoksa
müracaat etmeyi düşünen milyonlarca kişi imar barışından vazgeçerek bugünkü
haliyle yaşamaya devam eder. İkinci aşamada ise malik olan herkes hissesi
oranında vergisini zaten öder.
Bir başka eksiklik ise yapı
çeşitlerinde düzenleme yapılaması gerekiyor. Gerçi bugün yapılan bir
düzenleme için birkaç sınıf daha yapı çeşidi daha ilave edildi listeye ama
bunun yeterli olmadığını düşünüyorum. Özellikle yayla evleri listeye dahil edilmelidir. Giresun’da bulunduğum süre
içinde yapı kayıt belgesi için başvuran yüzlerce hemşerim 1-2 katlı binalar için yaptığı başvuruyu iptal ederek tarımsal amaçlı yapılar sınıfından
müracaat ederek daha az vergi ödeme yolunu seçtiler. Yapılacak bir düzenleme
ile ikisinin ortası bir rakamı yayla evleri olarak belirlersek gönüllerin de
kurumların da daha rahat edeceğine kuşku yok. Daha vakit geçmedi sonradan
yapılacak cezalı tarhiyatlar yerine şimdiden barışmakta fayda var.
İbrahim Balcıoğlu
SMMM Denetçi