Katma Değer Vergisi Uygulamasında Değişiklikler Yapıldı

Katma Değer Vergisi Uygulamasında Değişiklikler Yapıldı

KDV Genel Uygulama Tebliği'nde Yapılan Son Değişiklikler

29718 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan 6 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliği'nde çeşitli değişiklikler yapılmıştır.

Yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalarımız aşağıdadır:

1- İthalat Matrahında Azalma Olması Halinde, Daha Önce Gümrüğe Yada 2 No.lu Beyanname İle Vergi Dairesine Ödenip İndirim Konusu Yapılan KDV'lerde Herhangi Bir Düzeltme İşlemi Yapılmayacağı

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-1.1.2) bölümüne eklenen paragraflarda, indirim hakkına sahip olan mükelleflerin yaptıkları ithalat işlemlerine ilişkin olarak, ithalattan sonra meydana gelen matrah azaltıcı unsurlar nedeniyle fazla veya yersiz ödenmiş olan KDV tutarının, bu mükellefler tarafından indirim hesaplarına alınmış olması nedeniyle iade edilmeyeceği açıklanmıştır. Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtıldığının tespit edildiği durumlarda da geçerli olacağı belirtilen bu uygulamada, ithalat bedelinin azalması dolayısıyla ithalat sırasında fazla veya yersiz olarak ödenen bu vergilerle ilgili olarak indirim hesaplarında herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır. Gayri maddi hak ödemeleri gibi hizmet ithalinde sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilip ödenen işlem bedelinin azalması halinde de indirim düzeltmesi yapılmayacak, buna bağlı olarak iade talep edilmeyecektir.

İthal edilen mal ve hizmetler için transfer fiyatlaması yoluyla örtülü kazanç dağıtıldığı tespit edilen durumlar için bu uygulamalar geçerli iken, yurt içi teslim ve hizmetlerden kaynaklanan transfer fiyatlandırması işlemlerinde bu şekilde hareket edilebileceği yönünde bir açıklama yoktur. Dolayısıyla yurt içi transfer fiyatlandırması işlemleri için KDV düzeltmesi yapılması ve idarenin hesaplanan verginin indirim konusu yapılamayacağına dair uygulamasında değişiklik olmayacağı düşünülmektedir. İthalat ile yurt içi teslim ve hizmetlerde farklı uygulama yapılması sonucu doğuran idari görüşün değişmesi ve ithalattaki gibi KDV indirimine izin verilmesinin uygun olacağı görüşündeyiz.

2- Mücbir Sebep Halinde, Kısmi KDV Tevkifatına Tabi İşlemlerde Mücbir Sebep Hali Ortadan Kalkıncaya Kadar KDV Tevkifatı Yapılmayacak

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1) bölümünde yapılan değişiklikle, Vergi Usul Kanununa göre mücbir sebep halinin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede vergi ödevleri ertelendiğinden, mükelleflerin mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisindeki kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmayacak, satıcılar hesapladığı verginin tamamını beyan edip ödeyecektir.

Yapılan bu düzenlemeyi son derece önemli ve olumlu buluyoruz.

3- Ağaç ve Orman Ürünlerinde KDV Tevkifatı

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.3.6.1) bölümünün ikinci paragrafında değişiklik yapılarak, ithalatçılardan veya 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde sayılan idare, kurum ve kuruluşlardan ağaç ve orman ürünü satın alanların bunları tesliminde KDV tevkifatı yapılmaması öngörülmüştür.

Buna göre, söz konusu teslimlere ilişkin düzenlenen faturada "Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden veya temin edilerek üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır." veya "Teslim edilen mal 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlardan temin edildiğinden veya temin edilerek üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır." açıklaması yazılacaktır. Ayrıca söz konusu mallar ithal edilmiş ise ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlardan satın alınmış ise bu alıma ilişkin fatura bilgilerine yer verilecektir.

4- İhraç Kaydıyla Teslimlerde İade Edilecek KDV

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IVA-8.12) bölümünde yapılan değişiklik ile, ihraç kaydıyla teslimlerde hesaplanan KDV ile yüklenilen vergi arasındaki farkın iade edilmesi şeklindeki eski uygulamaya ait örnek tebliğden çıkarılmıştır. Böylece, ihraç kayıtlı teslimlerde, sadece tecil edilen vergiden terkin edilemeyen kısmın iade edileceği belirtilmiştir.

5- Uluslararası Kuruluşlar İle Bunlara Bağlı Program, Fon, Temsilcilik Ve Özel İhtisas Kuruluşlarına KDV İstisnası

KDV Kanununun Geçici 26. maddesinde 6637 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe paralel olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/E) kısmının 2. bölümünde yapılan değişiklikle, ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bunlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının resmi kullanımına mahsus alımlarında KDV istisnası uygulamasının usul ve esasları belirlenmiştir.

Ayrıca söz konusu hüküm gereği, yukarıda belirtilen kuruluşların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlerinde,  bedelsiz teslim ve hizmetlerinde kullanacakları mal ve hizmetleri alımlarında KDV istisnası uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar da tespit edilmiştir.

Bu bölümde yapılan açıklamalarla, KDV Kanununun Geçici 26. maddesiyle düzenlenen istisna kapsamında, ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının:

- Resmi kullanımları için satın alacağı mal ve hizmetlerde,

- Bu kuruluşların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlerde,

- Bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili olarak satın alacakları mal ve hizmetlerde,

- Yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına Türkiye’de görevde bulundukları süre içerisinde yapılacak teslimi ve hizmetlerde,

KDV istisnası uygulamasının usul ve esasları tespit edilmiştir.

6. Serbest Bölgeye Hazır Beton Tesliminin KDV İstisnasından Yararlanmaması

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-4,9) bölümünde yer alan, serbest bölgedeki inşaatlara transmikserle hazır beton verilmesinde KDV istisnası uygulanacağına dair 3 numaralı örnek tebliğ metninden çıkarılmıştır.

Bu şekilde idare, Türkiye’den serbest bölgedeki inşaatlara hazır beton götürülüp dökülmesi işleminde KDV Kanununun 17/4-ı maddesiyle düzenlenen istisnanın uygulanamayacağını zımni olarak belirtmiş bulunmaktadır.

7. YMM Raporu İbraz Edilmeden Mahsuben İade Yapılmaması

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-4) bölümünün üçüncü paragrafının birinci cümlesinde yer alan “nakden” ibaresi çıkarılmıştır. Bu durumda,YMM raporu ile iade talebinde bulunanların, YMM raporu ibraz edilmediği sürece ne nakden, ne de  mahsuben iadeleri yapılmayacaktır. Dolayısıyla mahsuben iade için YMM raporu ibraz edilmesi gereken işlemlerde aranılan belgelerin ibraz edildiği tarihte mahsup yapılmayacak, YMM raporunun ibraz edildiği tarihte mahsup işlemi yerine getirilebilecektir.

8. İade Talep Dilekçesine “İnternet Vergi Dairesi Liste Alındısı” Dökümünün Eklenmemesi

KDV Genel Uygulama Tebliğinin IV/A-7) bölümünün üçüncü paragrafının üçüncü cümlesi tebliğ metninden çıkarılmak suretiyle, Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda alınması uygun görülen belgelerin elektronik ortamda gönderildiğine ilişkin "İnternet Vergi Dairesi Liste Alındısı” dökümünün iade talep dilekçesi ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi uygulaması kaldırılmıştır.

6 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazetede yayımlandığı 21 Mayıs 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

9. Tebliğin Yayınlanmadan Önceki Kamuoyu ile Paylaşılan Taslak Metninde Yer Alan ve Bize Göre En Önemli Konular Arasında Bulunan "Türkiye’de Kurulu Borsalarda İşlem Gören Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Faiz, Kupon Ve Benzeri Ödemelerin İstisna Kapsamına Girdiğine Dair" Tebliğ Taslağında Yer Alan Bölüm, Taslaktan Çıkarılarak Yayınlanmıştır.

Son bir not olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı internet sayfasında yayımlanan 6 Seri No.lu Tebliğ taslağında yer alan"tahvil, bono, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları ve Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçlarına ilişkin faiz, kupon ve benzeri ödemelerin de istisna kapsamına girdiğine" dair bölümün tebliğden çıkarıldığını görüyoruz.

Taslakta yer alan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-4.7.1.) bölümüne eklenmesi öngörülen açıklamalar şöyleydi:

“Külçe altın, külçe gümüş, döviz ve para teslimleri KDV’den istisna olup, hisse senedi teslimleri yanında, aynı mahiyette olan kâr ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı belgesi gibi kar payı veya temettü getiren kıymetli evrak teslimleri de vergiden müstesnadır.

Tahvil, bono, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları ve Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları, sürekli el değiştirilebilen yatırım araçları olup, bunları ihraç edenler ile birincil veya ikincil piyasada alıp satanlar arasında doğrudan bir borç alacak ilişkisi bulunmamaktadır. Bu araçların ihracında, ihraç edenin tahsil ettiği bedel ile bu araçların itfasında ihraççının ödediği bedel, yapılan yatırım aracı tesliminin karşılığını oluşturmaktadır. Dolayısıyla ödünç para verme işleminde oluşan hizmet bedelinden farklı olarak, bu araçlara ilişkin faiz, kupon ve benzeri ödemeler, bunların bünyesinde yer almakta ve bu araçların ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır.

3065 sayılı Kanunun (17/4-g) maddesinde yer alan istisna, sermaye piyasası araçları üzerinde oluşabilecek vergi yükünün ortadan kaldırılmasını ve ülkemizde kurulu borsaların işlem hacminin artırılmasını amaçlamaktadır.

Buna göre;

 - Sermaye piyasası mevzuatına göre ihraç edilen tahvil, bono ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları gibi yatırım araçlarının teslimi,

- Türkiye’de Kurulu borsalarda işlem görmek şartıyla varlığa dayalı menkul kıymet, ipoteğe dayalı menkul kıymet, gayrimenkul sertifikası gibi diğer sermaye piyasası araçlarının teslimi

3065 sayılı Kanunun (17/4-g) maddesi gereğince vergiden istisna olup, bunlara ilişkin yapılan faiz, kupon ve benzeri ödemeler de istisna kapsamında değerlendirilmektedir.”

Bu açıklamanın tebliğden çıkarılmasının, tahvil, bono ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları gibi yatırım araçlarına ilişkin faiz, kupon ve benzeri ödemelerde KDV istisnası uygulanamayacağı gibi bir sonuç doğurmayacağını düşünüyoruz. Yine de konuyla ilgili Gelir İdaresi Başkanlığından görüş alınması yararlı olacaktır.

Abdullah TOLU

Yeminli Mali Müşavir

toluenymm.com