SMMM Sorumluluk Raporlarına Vergi Yargısı Açısından Bakış (Hakan Sayılıkan)

SMMM Sorumluluk Raporlarına Vergi Yargısı Açısından Bakış (Hakan Sayılıkan)

SMMM SORUMLULUK RAPORLARINA VERGİ YARGISI AÇISINDAN BAKIŞ -06.05.2015

                    Vergi incelemelerinde mükellefin,  sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı varsayılmış ise mutlaka ilgili meslek mensubu için de mali sorumluluk raporu düzenlenmektedir.

Bu sorumluluk raporunda, ortaya çıkan matrah farkına ilişkin vergi, ceza ve ferilerinden meslek mensubunun mükellefle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu iddia edilmektedir. 

3568 sayılı yasanın 2/a. maddesinde Mali Müşavirlerin görevleri tanımlanmıştır.

“Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;

a)      Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.

b)     Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.

c)      Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak,

malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.

3568 sayılı yasanın 2/a maddesindeki görevleri yerine getirecek Meslek Mensuplarına, Vergi Usul Kanunun “Vergi Beyannamelerinin İmzalanması ve Yeminli Malî Müşavir Tasdik Raporları”  başlıklı mükerrer 227. maddesi ile sorumluluklar yüklenmiştir:

“:

  :

             Yukarıdaki fıkra hükümlerine göre beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi zıyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulurlar. “

Vergi Usul Kanununun mükerrer 227. maddesinde yükletilen sorumluluk özetle:  “Defter kayıt ve belgelerin meslek mensubunun verdiği beyannamelerle uyuşmaması halinde” ortaya çıkan sorumluluktur. Yani KAYDİ SORUMLULUKTUR.

Mali müşavirlere VUK’ un mükerrer 227. maddesinde belirtilen kaydi sorumluluk dışında bir sorumluluğun yükletilmesi mümkün değildir. Ancak Maliye Bakanlığı yayımladığı,

          4 Sıra Nolu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirce İmzalanması hakkında Genel Tebliğiyle, VUK’ nun mükerrer 227. maddesinde belirtilen sorumluluk sınırlarını hukuksuz bir şekilde genişletmeye çalışmaktadır. Çünkü yasama organınca belirlenmiş sorumluluk sınırını Bakanlık, kendi tebliğiyle genişletmeye çalışmaktadır.

4 Sıra No’lu Vergi Beyannamelerin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkındaki Genel Tebliğinde, “bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerin meslek mensuplarının sorumluluğunda olduğu” belirtilmiştir.

“Yasayla belirlenmiş sorumluluğun bir tebliğle genişletilemeyeceği “ gibi basit bir hukuk kuralını göz ardı etmekte olan Maliye Bakanlığı, zorlama bir tavırla sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerin meslek mensuplarının sorumluluğunda olduğuşeklinde yasaya aykırı bir sorumluluğu mali müşavirlere yüklemeye çalışmaktadır.

Yeminli Mali müşavirlerden farklı olarak “tasdik” görev ve yetkisi bulunmayan Mali Müşavirlerin, “inceleme” ve “ bilgi” isteme” yetkisinin de bulunmadığı bilinmesine rağmen;   mükellefin alış ve satış faturalarının doğruluğunu araştırıp incelme sorumluluğu meslek mensubuna nasıl yüklenebilir? Bu hukuken mümkün değildir.

Adana 2. Vergi Mahkemesi’ nin E:2014/705 ,K:2014/825 sayılı ve 18.09.2014 tarihli kararında:

“Vergi Usul Kanununun mükerrer 227. maddesinde öngörülen sorumluluk, beyannameleri imzalayan muhasebecilerin, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin deftere kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından doğan, bir başka ifadeyle defter kayıt ve belgeleri ile beyannamelerin birbiriyle tutarsız olmasından kaynaklanan bir sorumluluktur.

           Davacı hakkında düzenlenen vergi incelemesi raporuna göre, mükellefin kullandığı düzenlediği sahte belgelerden haberdar olduğundan bahisle davacının sorumluluğuna gidilmiştir.Her ne kadar yukarıda anılan Genel Tebliğde ( 4. Sıra Nolu genel Tebliğ), bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelrin meslek mensuplarının sorumluluğu kapsamında olduğu açıklanmış ise de, sorumluluğun sınırını yasama organınca öngörülenin dışında genişleten tebliğ hükümleri dikkate alınarak davacıya sorumluluk yükletilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.Kaldı ki, yeminli mali müşavirlerden farklı olarak “tasdik” görev ve yetkisi bulunmayan serbest muhasebecilerin, tasdik yetkisinin gereği olan “inceleme” ve “ bilgi isteme” yetkileri de bulunmadığından, olmayan bu yetkilerini kullanmadıklarından bahisle sorumlu tutulmaları da düşünülemez….”  şeklinde hüküm kurmuştur.

           Sonuç olarak,

Meslek mensubuna  “kaydi sorumluluk” yükleten VUK’ nun mükerrer 227. maddesindeki sorumluluk sınırının 4 sıra nolu Genel Tebliğ ile genişletilmesine çalışılması hukuki değildir. Meslek mensubu, defter kayıt ve belgeler ile beyannamelerin tutarlı olmasından sorumludur. Mükellefinin alış ve satış faturalarının doğruluğunu tasdik etme görevi ve sorumluluğu bulunmamaktadır.

          Vergi yargısı, emsal Mahkeme kararından da anlaşılacağı gibi Meslek Mensubunun sorumluluğunu VUK’ nun mükerrer 227. maddesinde çizilin “ kaydi sorumluluk” sınırında inceleyip karar vermekte; anılan Genel Tebliğle yükletilmeye çalışılan sorumluluk sınırını kabul etmemektedir.

HAKAN SAYILIKAN

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR

[email protected]

-DİĞER MAKALELERİ

-Mali Müşavirlere “Sahte Fatura Düzenleme Suçuna İştirak” Suçlaması

-SMMM’lerin “Beyanname Vermek” Yoluyla Vergi Kaçakçılığı Suçuna İştirak ile Suçlanması