TAPUDA DÜŞÜK BEDEL GÖSTERİMİ ve MUVAZAA

TAPUDA DÜŞÜK BEDEL GÖSTERİMİ ve MUVAZAA

TAPUDA DÜŞÜK BEDEL GÖSTERİMİ ve MUVAZAA.

Tapulu taşınmazların alım satımlarında veya ayni hak tesislerinde taraflar tapu sicil müdürlüğüne aldıkları/verdikleri bedeli beyan ederler. Beyan edilen değer üzerinden de harçlar kanunu gereği alıcı ve satıcı taraf belirli bir yüzde ile Devlet kasasına nakten ve defaten bedel öderler.

Pek çoğumuz hatırlarız, ödenmesi gereken harçlarda, yasal oranlar geçmiş zamanlarda YÜZDE ONLARA varmaktaydı.

Şu anda Harçlar Yasası ve 2014 genelgesi uyarınca önceki alım satım değerinden ve emlak vergisine esas değerinden düşük olmamak kaydıyla beyan edilen değer esas ve alım satımda alıcı ve satıcılardan ayrı ayrı YÜZDE İKİden toplam YÜZDE DÖRT oranı tahsil edilmekte.

Geçmişten gelen teamül oluşturan uygulama ile haliyle Kamu kurumları dışında hemen hiçbir özel ve tüzel şahıs, yüzde on lara varan fahiş olarak gördükleri meblağları beyan edip ödemek istemedi. Ekonominin genel prensiplerine, hayatın olağan akışlına aykırı bu yasa bir şekilde uygulama ile delinmeye devam etti. Devletin de bildiği ama “ses çıkarmadığı” bir MUVAZAA literatüre öyle bir yerleşti ki aslolan muvazaa oldu. ( Muvazaa hukuk dilinde = Sahte, görünürdeki işlemle iradei işlemin farklı olması hali.) Alım satımlarda beyan edilen değerlerin % 99u harç miktarını düşük gösterildi.

Kısa geçmişte bir ara Yüce Devletimizin bu işe bakan yetkilileri bu durumu fark edip oranları yüzde ikilere düşürerek vaziyeti kurtarmaya, Halk/devlet kandırmacasına son vermek istedi. Kısa bir süre sonrasında da oranlar yeniden iki misline çıkarılarak bu konudaki kandırmacaya , istikrarsızlığa “devam” dendi.

Gazete ilanlarında, sosyal medya emlak sitelerinde, sahibinden sitelerinde milyonlarca Euro , Tl , Dolar istenen Emlakların bedelleri halen harçlar yasası % 4 oranları nedeniyle yüz binlere düşüyor. Bu durumu görmeyen , bilmeyen yok.

Halk/Devlet kandırmacasında iki taraf ta birbirini üzmemeye çalışıyor şimdilik. Bu kandırmacaya sistem ve devlet bir süre daha seyirci kalmaya devam edecek gibi.

Hayır, yüksek harçlardan yana değilim, üstelik iş aleminin yürüyen düzenin tekerine çomak sokmak gibi bir niyet de yok kızmayın, ama sistem basit ve değerli düşüncelerle kökünden çözülebilecek iken neden kamuya/devlete/sisteme güveni azaltan bu basit kandırmaca hâlâ derdest olsun ki ?

Bu bilgi ve düşüncelerin ardından, bu işe iç hukukumuzun , yüce Yargıtayımızın ne dediğine de ayrıca bir göz attım. Özetle alıcı ve satıcı tapuda düşük değerle satış gösterip, SATICI, TAPU SİCİL MEMURU HUZURUNDA “SATIM BEDELİNİ TAMAMEN VE NAKTEN ALDIM “ dediğinde satım bedeli daha yüksek ve taksitle , çek senetle satılmış ise iç hukukumuz , mahkemelerimiz buna ne diyor ? sorusunun cevabı önemliydi.

Yargıtay Hukuk Genel kurulunun yeni bir kararına göre, taraflar tapu sicil memuru önünde “alım satım bedeli tamamen ve nakten ödenmiştir” demiş olsalar da, bu konuda tarafların önceden veya sonradan kendi aralarında yaptıkları sözleşmede belirttikleri değer esas alınır,

Satıcının bir alacağı doğmakta ise bu harici MUVAZAA sözleşmesine dayanarak satıcı kalan bedeli alıcıdan talep edebilir. Tapuda her iki tarafça imzalanmış olan “satış bedeli tamamen ödenmiştir” takrir ve belgesinin burada önemli olmadığını aslolanın taraflar arasında yapılan muvazaa sözleşmesinde belirttikleri ESAS BEDEL olduğunu vurguluyor yüce Yargıtay.

Satış bedelinin tapuda gösterilenden daha yüksek olduğuna ve bu bedelin alıcıdan alınamadığına dair e alıcının elinde bir belge yok ise satıcı bu durumda alıcıya en fazla yemin yöneltebilir.

Özetle Yargıtayda yani iç hukukumuz da Halk/Devlet kandırmacasını çok iyi algılamış..:)

Her tür sahte davranış ve kandırmacanın toplum ve birey yaşamımızdan çıkacağı günler dileklerimle.

Av.Öztürk YAZICI

EKOHABER