153/A Kapsamında, Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanmak

Murat TEKİN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

“153/A Kapsamında, Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanmak”

Murat TEKİN

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

İLKSAN Mali Genel Müdür Yardımcısı


[email protected]

 

 

4/1/1961 Tarihinde Kanunlaşan ve Maliyecilerin “Kanunların Kanunu”olarak bildiği 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesinde yapılan düzenleme ile muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı ve sahte fatura düzenlemek suretiyle mükellefiyet tesis ettirenler,  bir defa tespit edildikten sonra, farklı tüzel kişilik ve şahıs işletmeleri bünyesinde aynı fiilleri işlemelerinin engellenmesi ile  sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyen mükelleflerin bu amaçlarının önüne geçmeye çalışılmış,  yapılan bu düzenleme ile bu kapsamda olanlar Hazine ve  Maliye Bakanlığınca belirlenerek bunların yeniden mükellefiyet kurma talepleri ile mükellefiyetin devamında kendilerinden teminat istenebilecektir.

Peki, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’ nun 153/A Maddesi tam olarak neyi kapsamakta, burasına bir bakalım. 

                İlgili Kanunun Teminat Uygulaması Başlıklı 153/A Maddesi (Ek: 28/3/2013-6455/1 md.);

“ Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi

üzerine işi bırakmış addolunan ve mükellefiyet kayıtları vergi dairesince terkin edilenlerden, serbest meslek erbabının, şahıs işletmelerinde işletme sahibinin, adi ortaklıklarda ortaklardan herbirinin, ticaret şirketlerinde; şirketin, kanuni temsilcilerinin, yönetim kurulu üyelerinin, şirketsermayesinin asgari % 10’una sahip olan gerçek veya tüzel kişilerin ya da bunların asgari % 10ortağı olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüslerin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerdebunları idare edenlerin veya düzenlenen raporda fiillerin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespitedilenlerin işe başlama bildiriminin alınması halinde, bunlar adına mükellefiyet tesis edilebilmesiiçin işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyeti terkin edilenlerin tüm vergi borçlarınınödenmiş ve 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralıbentlerinde sayılan nev’iden 75.000 (200.000) Türk Lirasından ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzere teminat verilmiş olması şarttır.

Birinci fıkrada sayılanların ortağı oldukları adi ortaklıkların, kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket sermayesinin asgari % 10’una sahip oldukları ticaret şirketlerinin veya idareettikleri tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin işe başlama bildiriminde bulunması halinde de birincifıkra hükmü uygulanır.

Birinci fıkrada sayılanların, mükellefiyeti bulunan adi ortaklık, ticaret şirketleri ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, idarecisi, asgari % 10 ortağı olması, bunları devralması, kısmen veya tamamen bunlara devrolunması halinde, keyfiyetin vergidairesinin ıttılaına girdiği tarihten itibaren bir ay içinde birinci fıkrada yer alan şartların yerine getirilmesi bu mükelleflerden yazılı olarak istenir. Otuz günlük süre içinde şartların yerine getirilmemesi ve sayılan kişilerin statülerinin devam ettirilmesi halinde, istenilen teminat tutarı verilensürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle mükellef adına teminat alacağı olaraktahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, gecikme zammı tatbik edilerek mükelleften,birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş tüm vergi borçları isemükellef müşterek ve müteselsil sorumlu olmak üzere, bu kişilerden 6183 sayılı Kanun uyarıncatakip ve tahsil edilir.

Birinci fıkrada sayılanlar hariç olmak üzere, 359 uncu maddede yer alan sahte belge düzenleme fiilini işledikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca mükellef hakkında yapılan incelemeneticesinde düzenlenen raporla tespit edilenlerden bu durumları kesinleşenlerin, keyfiyetin vergidairesinin ıttılaına girdiği tarihten itibaren bir ay içinde 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesininbirinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan nev’iden 75.000 (150.000) Türk Lirasından ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzereyazıyla otuz gün içinde teminat göstermesi istenir. Fiil tüzel kişilik veya tüzel kişiliği olmayanteşekkül bünyesinde işlenmişse teminat bunlardan istenir. Verilen sürede şartların yerine getirilmemesi halinde, istenilen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmeksuretiyle mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, mükelleften 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.

3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensuplarından bu maddenin birinci fıkrasında sayılan haller dolayısıyla mükellefiyeti terkin edilenlerin bu fiillerine iştirak ettiğiinceleme raporuyla tespit edilenler ve bu durumu kesinleşenler hakkında üç yıl süreyle geçiciolarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır. Bu cezanın uygulanmasında 3568 sayılıKanunda yer alan usuller tatbik edilir. Sürenin sonunda, meslek mensubunun tekrar faaliyete başlamak istemesi halinde kendisinden bir ay içinde 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birincifıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan nev’iden 75.000 (150.000) Türk Lirasından vedüzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzere yazıylateminat istenir. Verilen sürede teminatın gösterilmemesi halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensuplarından dördüncü fıkradasayılan fiile iştirak ettiği inceleme raporu ile tespit edilen ve bu durumu kesinleşenlerden beşincifıkrada yer verilen esaslar dahilinde teminat istenir. Verilen sürede teminatın gösterilmemesi halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda sayılan hallerde teminat alınmasını takip eden takvimyılının başından itibaren üç yıl içinde, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmasıhariç 359 uncu maddede sayılan fiillerden herhangi birinin işlenmediğinin tespit edilmesi halinde;dördüncü fıkrada sayılan hallerde ise teminat alınmasını takip eden takvim yılının başından itibarenbeş yıl içinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç 359 uncu maddedesayılan fiillerden herhangi birinin işlendiğinin tespit edilmemesi halinde alınmış olan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade edilir. Söz konusu fiillerin işlenmiş olduğunun tespit edilmesi halinde; fiil birinci fıkra kapsamında ise mükellefiyet 160 ıncı maddenin üçüncüfıkrasına göre terkin edilir, terkin tarihi itibarıyla ödenmemiş vergi borçları ile işlenmiş olan fiillerden doğan vergi borcu alınan teminattan mahsup edilir, artan tutar mükellefe iade edilir. Fiil dördüncü fıkra kapsamında ise vergi borçları ile işlenen fiilden doğan vergi borçları teminattan mahsupedilir, ayrıca mükelleften mezkûr fıkra hükmünce yeniden teminat istenir. Verilen sürede teminatıngösterilmemesi halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.Beşinci ve altıncı fıkralarda belirtilen hallerde, teminat alınmasını takip eden takvim yılınınbaşından itibaren beş yıl içinde mezkûr fıkralarda yer alan fiillerin işlendiğinin veya bu fiillereiştirak edildiğinin tespit edilmemiş olması halinde alınmış olan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması durumunda meslek mensubuna iade edilir. Söz konusu fiillerin işlendiğinin veya bunlaraiştirak edildiğinin tespit edilmesi halinde, fiil beşinci fıkra kapsamında ise meslek mensubu hakkında meslekten çıkarma cezası uygulanır. Bu cezanın uygulanmasında 3568 sayılı Kanunda yer alanusuller tatbik edilir. Fiil altıncı fıkra kapsamında ise mezkûr fıkra uyarınca işlem tesis edilir.

Bu madde uyarınca teminat alınan mükelleflerin, teminatın alındığı tarihten sonra tahakkuk

eden ve süresinde ödenmeyen vergi borçlarının tutarı alınan teminat tutarının %10’unu aşmasıhalinde, teminat paraya çevrilerek 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi uyarınca mükellefin borçlarına mahsup edilir ve mükelleften teminat tutarının tamamlanması istenir. Teminatın tamamlanmaması halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

                şeklindedir.

                Sonucu bir örnek vererek bağlamak anlamlı olacaktır.  Bir Şirketler gurubu ve ortakları aynı olsun. Bu şirketlerden biri üzerinde “Vergi Tekniği Raporu” düzenlenmiş varsayımı doğrultusunda 153/A kapsamına alınmış olsun. Bu Şirketler grubu yeni bir iş aldığı zaman 153/A’ da olduğu için Vergi Dairesi tarafından Vergi Numarası alması sistemsel anlamda engellenmektedir.

Burada, Mükellef konuyu Mahkeme sürecine taşıması doğrultusunda açacağı dava değil davalar olacaktır. Şöyleki; Her idari işleme için ayrı dava açılması gerekmektedir. Özel Esaslar kapsamına alınan bir mükellef için, hem özel esaslar, hem KDV İadesi hem de 153/A için ayrı ayrı davalar açılacaktır. Açılacak Dava sadece Özel Esaslar olması durumunda KDV ve 153/A kapsamından mükellef çıkarılmayacaktır.  Bunun yanında tabiki dava açılmadan önce idareden bir yazı alınması dava aşaması için önem arz etmektedir.

Ayrıca, Davanın ilk Vergi Tekniği Raporu düzenlenen firmaya açılması halinde tüm şirketler üzerinden 153/A kaldırılacaktır.