7351 Sayılı Kanun’un Vergi Düzenlemeleri

7351 Sayılı Kanun’un Vergi Düzenlemeleri


Kanun’la yapılan vergi düzenlemeleri aşağıda açıklanmıştır.


1. Yatırım Fonu Katılma Belgesi Kâr Paylarının Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulması


Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü çerçevesinde, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları kurumlar vergisinden müstesnadır.


7351 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemeyle, tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde edilen kâr payları da istisnaları hariç, kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Düzenlemeye göre, portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar istisna kapsamında değildir.


Düzenleme 01.01.2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.


7351 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesi ve sonrası ilgili düzenleme aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

.

Değişiklik öncesi metin

Değişiklik sonrası metin

Kurumlar Vergisi Kanunu

İstisnalar

Madde 5 - 1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır:

a)  Kurumların;

1)  Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,

2)  Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkânı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

3)  Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları.

Diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.

Kurumlar Vergisi Kanunu

İstisnalar

Madde 5 - 1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır:

a)  Kurumların;

1)  Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,

2)  Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkânı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

3)  Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

4)  Tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr payları (portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar hariç)

Diğer yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.

2. İndirimli Kurumlar Vergisi Oranı

7351 sayılı Kanun’la, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde yapılan düzenlemelerle;

  • İhracat yapan kurumların ihracattan elde ettikleri kazançları ile
  • Sanayi sicil belgesini sahip ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanacak kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanması öngörülmüştür.

Düzenlemeye göre;

  • Sanayi sicil belgesi sahibi üretici kurumların, üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarının ihracata isabet eden kısmı için, ihracatçılar için öngörülen indirim ayrıca uygulanmayacak,
  • İndirimli oranlar, 32. madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanacaktır. Bu çerçevede örneğin payları Borsa İstanbul’da ilk defa işlem görmek üzere en az % 20 oranında halka arz edilen kurum kazançlarına uygulanan 2 puanlık indirimden yararlanan imalatçı ve ihracatçılarda, bu indirim uygulandıktan sonra ayrıca 1 puanlık indirim yapılacaktır.

Düzenleme 01.01.2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

7351 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesi ve sonrası ilgili düzenleme aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Değişiklik öncesi metin

Değişiklik sonrası metin

Kurumlar Vergisi Kanunu

Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı

Madde 32 – (1) Kurumlar vergisi, kurum

kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.

Kurumlar Vergisi Kanunu

Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı

Madde 32 – (1) Kurumlar vergisi, kurum

kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.

(7)  İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar ergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır.

(8)  Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır. Bu kazançların ihracata isabet eden kısmı için yedinci fıkra hükmüne göre ayrıca indirim uygulanmaz.

(9)  Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanır.

3. İadesi Talep Edilen Vergilere İlişkin Davalarda Yürütmeyi Durdurma Kararı Verilmesi

7351 sayılı Kanun’la, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde yapılan düzenlemeyle, vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemeyeceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.

Düzenleme yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

7351 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesi ve sonrası ilgili madde aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Değişiklik öncesi metin

Değişiklik sonrası metin

İdari Yargılama Usulü Kanunu Yürütmenin durdurulması

Madde 27 – 1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.

2.   Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da

durdurulabilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

3.  Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.

4.  Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir

İdari Yargılama Usulü Kanunu Yürütmenin durdurulması

Madde 27 – 1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.

2.   Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

3.  Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.

4.  Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir. Vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

 

https://www.pwc.com.tr/tr