Ay içinde 30 günden fazla çalışılmasında prim günü (Mustafa Keskin)

AY İÇİNDE 30 GÜNDEN FAZLA ÇALIŞILMASI HALİNDE DİKKATE ALINACAK PRİM GÜNÜ

SGK uygulama kanununun 3 üncü maddesi uygulamada karşılaşılan tanımların yapıldığı maddedir. Tanımlar maddesinde yer alan, özel sektörde çalışanlar için dikkate alınacak ay tanımı, ayın 1 ile sonu arasında geçen ve 30 gün olarak değerlendirilen süreyi kapsamaktadır.

Yine aynı maddenin farklı bir fıkrasında yıl tanımı da yapılmıştır. Yıl ise yine özel sektörde çalışanlar için 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen süreyi kapsamaktadır.

Buna göre SGK uygulamasında ay 30 gün, yıl 360 gün olarak kabul edilmektedir.

SSK(4/A) kapsamındaki sigortalılar hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılabilmektedirler. Bu da sigortalının ay içinde 30 günden daha fazla prim gününün oluşmasına neden olmaktadır.

Ay içinde birden fazla işyerinde 30 günden daha fazla bildirimi olan sigortalıların emekliliğe ve diğer haklara esas gün hesabında fazla günler dikkate alınmayacak ve aylık prim gün sayısı 30 gün olarak kabul edilecektir. Ay içinde farklı işyerlerinde çalışmaktan kaynaklı 30 günden fazla bildirim dolayısıyla yıllık prim günü bildirimi de 360 günden fazla olması halinde, yıllık hizmet bildirim günü 360 gün olarak kabul edilecek ve emeklilikte gerekli olan prim günü hesabı bu değerlendirmelere göre yapılacaktır.

Sigortalılar, SGK sisteminden hizmet dökümü aldıklarında bu değerlendirmeleri dikkate alarak yıllık hizmetlerini hesaplamalı ve emeklilik hesaplamasını doğru verilerle yapmalarında fayda bulunmaktadır.

Yanında çalışılan işverenler tarafından SGK' ya bildirilen aylık kazançların emeklilik maaşının hesaplanmasında dikkate alındığı gerçeğinden yola çıkarak bildirilen kazançların değerlendirmesinin prim günü değerlendirmesinden farklı yapıldığını belirtmek isterim.

SSK (4/A)  sigortalılık halinde birden fazla işte çalışılması nedeniyle kazançların prime esas kazanç üst sınırına kadar olan kısmı dikkate alınmakta, aşan miktarı sigortalının talebi üzerine hissesi oranında sigortalıya iade edilmektedir.

 SORU;

Merhaba. Yurt dışında yanımda çalışan Türk işçileri vardır. Irak'la sosyal güvenlik anlaşması olmadığından işçilerin sağlık sigortalarını yatırıyorum. Yanımda çalışanlardan SSK' dan emekli olanlar da var, sağlık sigortasına ihtiyaçları yok. Asıl sorum, yanımda SSK' dan emekli olan bir işçimiz yurtdışında kaza geçirdi, şuan yoğun bakımda yatıyor. İlk işe girdiğinde yurtdışı sağlık sigorta girişini yapmıştım fakat işçinin talebi üzerine çıkışını verdim sebebi ise giriş yaptığımız yurt dışı sağlık sigortası, sağlıkla ilgili olduğunda işçinin kendisinin emekli oluşundan böyle bir sigortaya ihtiyacı olmayışında dolayı çıkışını vermiştik. Şuan biz firma olarak ne yapmalıyız bu olayda sorumluluğumuz nedir. Yurtdışı sigortasının ölüm veya sakatlığı teminatları nedir. SSK emeklisi olan iş kazası geçiren işçimizin mevcut teminatlardan faydalanma durumu nedir. Saygılarımla, Zahit Ö

CEVAP:

Ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması olmayan bir ülkede üstlendiğiniz işten dolayı yurtdışına götürdüğünüz işçisin kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası primini yatırmak ve bunlarla ilgili bildirimleri SGK' ya yapmak zorundasınız. Söz konusu işçi, emekli olsa bile hem iş kazası ve meslek hastalığı geçirmesi halinde gerekli olan kısa vadeli sigorta kolları sigortasını hem de mevzuattaki açıklık nedeniyle genel sağlık sigortası nedeniyle bildirimlerini yapmak zorundaydınız.

Kaza geçiren işçinizi eğer kısa vadeli sigorta kolları yönünden de sigorta yapmamışsanız SGK yoğun bakımdaki sigortalı için yaptığı tüm masrafları işveren olarak size rücu eder. Yarın sigortalı yada ölmesi halinde hak sahipleri, oluşacak iş göremezlik durumu yada ölüm hali dolayısıyla emekli maaşının yanında SGK' dan sürekli iş göremezlik geliri talebinde bulunduklarında kusurunuz olup olmadığına bakılmaksızın yapılacak ödemelerin bugünkü değeri peşin olarak sizden alınır.

MUSTAFA KESKİN

SGK Eski Başmüfettişi

[email protected]