Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kurtuldu
Ya Diğerleri…
Türkiye 4-5 aydır Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile yatıp
kalkıyor. Ak Parti hükümeti “siyasi hayatımız pahasına da olsa EYT ile ilgili
düzenleme yapamayız” derken birden bire çark ederek bu konuda düzenleme
yapacağını söylediği günden beri gündem hep EYT oldu. Bir sosyal güvenlik
uzmanı ve konuya vakıf biri olarak büyük bir yara olduğu ortada. Bu konuda
sayısız program yapmış biri olarak konuyu biliyordum ama hükümetin kararlı
tutumu bu konuda bde düzenleme yapılmaz fikrini oluşturmuştu. Ama olan oldu cin
şişeden çıktı ve yaklaşık 5-6 milyon kişiden ilk etapta 2,5 milyon kişi bir yıl
içinde emekli olacak. Bu da ülke ekonomisine çok büyük bir yük demek…
1999 yılında millet İzmit Depremi yaralarını sararken ve bu
depremin sarhoşluğu içinde 506 sayılı yasada ve emeklilik sisteminde büyük ve
radikal değişiklikler yapan yasa TBMM’den alel acele geçiriliverdi. Memurlar
yönünden birçok düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği yasa
2002 yılında biraz hafifletilerek meclisten tekrar geçirildi. Sosyal güvenlik
sistemine kademeli emeklilik olarak geçen bu düzenlemeler kıdemine göre birçok
kişinin hayatında değişiklikler yapılmasına vesile oldu. Emeklilik hayalleri
yerine göre 1 yerine göre 5 yerine göre de 10 yıl ertelenenler oldu. Üzerinden
geçen 23 yıla rağmen hala etkilenen 5-6 milyon kişi olduğu varsayılırsa işin
büyüklüğü anlaşılabilir.
Yasa düzenlemesi söz verilmesine rağmen yılsonunayetiştirilemedi.
Şimdi de Ocak ayı sonuna yetişemeyeceği anlaşılıyor ve Şubat ayına
sarkabileceği dillendiriliyor. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri bunca zaman ne yapıyor bilinmez.
Bize göre birkaç maddelik basit bir kanun bu işi halletmeye yetebilecekken neyin
pazarlığı ve hesabı yapılıyor, anlamak mümkün değil. Bu konuda karar
verildiğine göre bunun bir çözüme kavuşturulacağı belli ama ceremesini uzun
yıllar çekeceğimiz de ortada.
Ben işin esnaf ve tüccarlaryönünedikkat çekmek istiyorum. Bu
kişilerin mensup oldukları eski bağ-kur sistemi kadınlar yönünden 20 erkekler
yönünden de 25 yıl tam prim ödemesi istiyor. Yani bunların çalıştırdığı işçiler
5000 günle emekli olurlarken bunlar 7200 veya 9000 günle emekli oluyorlar.
Yanında çalıştırdığı insanlardan iki kata yakın primle emekli oluyorlar. Birçok
işveren yanındaki işçinin primini öderken cebinde parası kalmışsa kendi primini
ödediği için bazen emeklilik bile hayal oluyor. Çoğuzaman yıllar boyunca kendi
primini ödemeyi de ihmal ediyor. Bu her zaman para azlığından olmuyor bazen de
para çokluğundan oluyor. Sosyal güvenlik sisteminden alacağı 3-5 bin lirayı
azımsayan işveren yarın bu paraya bile ihtiyaç duyacağını düşünmüyor bile.
Üstad Ali Tezel ile yaptığımız bir program öncesinde
sohbetimizde başından geçen bir olayı nakletti. “Bir işyerine teftişe gitmiştim,işyerini
teftiş ettikten sonra işyerinin patronuna getir bakalım bağ-kur makbuzlarını
dedim” diyor. Adam şaşırmış ve ne yapacaksın makbuzları, bana bugüne kadar bunu
soran olmadı demiş. Bağ-kur primi ödemediğini ödemeye de gerek duymadığını
söylemiş. Ona sosyal güvenlik sisteminin önemini anlatan üstad, adamın prim
ödemesini sağlamış. Yıllar sonra karşılaştıklarında üstadın ellerine sarılan o
patron, “Allah senden razı olsun. Sen olmasaydın bugün açtım. O fabrika o
işyerleri hepsi elimden çıktı, tek gelirim bağ-kurdan aldığım emekli maaşım”
demiş.
Esnaf ve sanatkâr odaları ile ticaret ve sanayi odaları
başkan ve yöneticilerinin sesini hiç duymadık bu süreçte. Onların gözü 3-5
kuruş verdikleri mali müşavirlerin ücretlerinde, oysa üyelerinin bu süreçte
haklarını bakanlık ve meclis nezdinde dillendirmeliler. Geçmişte bağ-kurun
önemini kavrayamayan üyelerinin geriye gönük borçlanmasını sağlamalılar.
Çeşitli dönemlerde çıkarılan aflardaki hükümler nedeniyle bu hakkını
kullanamadığı için bugün 65 yaş maaşına mahkûm olan veya onu da alamayan esnaf
ve tüccarların bu hakkı verilmeli ve borçlanma yoluyla emekli olmaları
sağlanmalıdır. Bu konuda görev, esnaf ve sanatkâr odaları ve onlatın üst
birliklerine düşüyor. Zaman geçirmeden bu düzenleme içine bağ-kurlular konusunu
da sokmanın yolları bulunmalı diyorum.
İBRAHİM BALCIOĞLU
SMMM, BAĞIMSIZ DENETÇİ
[email protected]
-YASAL UYARI