İKALE SÖZLEŞMESİ
Kelime anlamı, iki tarafın
isteği ile alışverişi bozmak olan ikale sözleşme olarakda iş sözleşmesinin işçi ve
işveren arasındaki iş ilişkisinin, iki tarafın rızasına dayalı olarak,
anlaşarak sona erdiren bir sözleşme olarak tanımlanabilir.
İş kanununa göre işçi ve
işveren karşılıklı olarak anlaşıp iş sözleşmesini normalde sona erdiremez. Bu
durumu 4857 sayılı kanunda daha net görebiliriz. İşçi ve işverenden birisi
aralarındaki iş ilişkisini sona erdirecekse, bir taraf daha önceden (4857/17
gereğince) diğerine haber vermek zorundadır. Şayet, işçi 17’nci maddeye göre iş sözleşmesini sona
erdirecekse, durumu işverene bildirmek (ihbarda bulunmak) zorunda olduğu gibi
kendisi işten ayrıldığı için işverenden kıdem tazminatı talep edemez. Aynı
şekilde işveren, iş akdini sona erdirecek ise önceden haber vermek zorunda
olduğu gibi ayrıca kıdem tazminatı da ödemek zorundadır. İşveren, 30 kişiden
fazla çalışanı var ise ve yukarıda sayılan sebeplere ve diğer sebeplere
dayanarak işçinin iş akdini feshetmesi karşısında açılan iş mahkemesinde davayı
kaybederse, mahkemeyle işe iade olan işçi için, “kararın kesinleşmesine kadar
çalıştırmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve
diğer haklarını öder. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe
başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında
tazminat ödemekle yükümlü olur”. İkale sözleşmesinin temelinde,
işveren ile işçinin anlaşarak karşılıklı olarak iş sözleşmesini sona
erdirmeleri söz konusudur. Yargıtay’ın da kabul ettiği üzere, ikale
sözleşmesinde zorunlu olmamakla beraber, işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarının
yanı sıra iş güvencesi tazminatlarının dahi ödenmesi kararlaştırılabilir. Bu
teklif, içinde bulunduğu durum nedeniyle işçiden de gelebilir.
Şayet işverenler kötü niyetli yaklaşımda
bulunup işçinin “makul yararını” gözetmeden sadece iş
güvencesinden ve işe iade davalarından kurtulma yolunu esas almış ise bu,
Yargıtay’ımızın isabetli bir şekilde bu sözleşmelere şüpheyle yaklaşmasına
sebep olmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin emsal sayılan 25.09.2008 tarih ve
2008/1888E, 2008/25058K sayılı kararında da belirttiği üzere, “İkale
sözleşmesinde kıdem ve ihbar tazminatlarına yer verilmesi, başlı başına işçinin
uygun yararını göstermemektedir. Çünkü, işveren feshinde kıdem ve ihbar
tazminatlarının ödenmesi zaten kanun hükmüdür. İşçinin, ikale sözleşmesi ile
mahrum kaldığı haklarının karşılığı olarak, uygun bir yarar sağlaması halinde
ikale sözleşmesine geçerlilik tanınmalıdır. İkale sözleşmesiyle işçiye kıdem ve
ihbar tazminatlarının yanı sıra, iş güvencesine yakın bir tazminat ödenmesi,
ikale sözleşmesine duyulan inancı pekiştirecektir”.
İKALE İLE İŞSİZLİK ÖDENEĞİ
İkale ile işten ayrılan işçi
için genel uygulamaya baktığımızda, SGK’ya verilen işten ayrılma bildirgesinde,
işten ayrılış nedeni olarak “22 diğer nedenler” bildirilmektedir.
İkale sözleşmesi ile sona eren iş ilişkilerinde Bu çıkış kodunun
seçilmesi durumunda işçi işsizlik ödeneğinden faydalanamayacaktır. Ancak iş akdi feshedilen
işçinin işsizlik ödeneğinden yararlanması için çıkış nedeninin “işveren
tarafından yapılan fesih”olarak gösterilmesi gerekmektedir. İşveren ikale
ile işten çıkardığı işçiye kıdem parasını ödüyorsa İŞKUR da işsizlik parasını
vermelidir.
İKALE SÖZLEŞMELERİNİN VERGİSEL BOYUTU
Vergi İdaresi ilk önce, ikale
sözleşmesi ile yapılan ödemelerin kıdem tazminatı kapsamına girmediğinden
bahisle Gelir Vergisi Kanununun 25/7 maddesi kapsamında Gelir Vergisinden
istisna olmadığı ve Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü madde
hükümlerine göre tevkif (stopaj) suretiyle vergilendirilmesi gerektiği yönünde
görüş vermiştir. )
Daha sonra ise, ikale
sözleşmesi uyarınca yapılacak ödemenin kıdem tazminatına tekabül eden kısmının
gelir vergisinden istisna edilmesinin mümkün olduğu, buna aşan kısmın ise ücret
olarak gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerektiği yönünde görüşünü
değiştirmiştir. (GİB,
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 15.12.2010 tarih ve
B.07.1.GİB.4.99.16.02-GVK-94-53 sayılı Özelgesi)
İkale sözleşmesi
uyarınca ödenen bedellerin niteliği, türü, vergisel boyutu sürekli tartışma
konu çoğu kez yargıya intikal ettirilmiştir. Bu belirsizliğin giderilmesi
amacıyla 7162 sayılı Kanunla düzenleme yapılmıştır. Kanunla yapılan düzenleme
ile birlikte ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin vergisel boyutu
açısından iki durum ortaya çıkmıştır:
1-
27 Mart 2018 öncesinde ikale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma
sözleşmesi ile çeşitli adlar altında yapılan ödemeler nedeniyle daha önce
yapılan tevkifatların iadesine ilişkin durum. Böylece geçmiş dönemi ilişkin
ihtilafların ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
2-
27 Mart 2018’den itibaren ikale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma
sözleşmesi ile yapılan ödemelerin vergisel durumu. Bu düzenleme ile ikale
sözleşmesi kapsamında yapılan hangi ödemelerin istisna hangilerinin vergi
kesintisine tabi olacağı hususu net bir şekilde ortaya konulmuş ve yeni
ihtilafların ortaya çıkmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır.
YAPILAN ÖDEMELERİN DAMGA
VERGİSİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun
1’inci maddesinde, bu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga
vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’a ekli (1) sayılı
tablonun “IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün (1/b) fıkrasında,
maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve
mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet
karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar
ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari
hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli
veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükme
bağlanmıştır. Buna göre, iş akdi ikale sözleşmesi ile sona eren hizmet erbabına
ikale sözleşmesine istinaden ödenen ve geçmişte verdiği hizmetler nedeniyle
yıpranmasının karşılığında yapılan ödemelerin damga vergisi kesintisine tabi
tutulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Mehmet Ali Mızırak
Bağımsız Denetçi- SMMM
[email protected]