Kümesteki kaz yolununca vergi kaçırılıyor (Mustafa Bayğın)

MUSTAFA BAYĞIN, SMMM, EMLAK MÜŞAVİRİ

KÜMESTEKİ KAZ YOLUNUNCA VERGİ KAÇIRILIYOR


Devlet, kurum ve kuruluşlarıyla, sağlıklı, aktif bir master plânı yapmayınca, ya da yapamayınca, kümesteki kazlar yakalanmadan kaçmanın yollarını aramaya başlıyor.
Öncelikli görev, mevcut haliyle İçişleri, gelecek yıllardan itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, dolaylı değil DİREKT olarak da Tarım ve Orman Bakanlığı, kentlerde, köylerde Belediyeler, muhtarlıklar başta olmak üzere, kurum ve kuruluşlarının,  detaylı bir master plânları olmadığı için haliyle envanterleri de mevcut olamamaktadır.

Belediyeler, sorumlu oldukları alanlarda, yapılmış binalar başta olmak üzere, imara alınmış alınmamış, tespit dışı kalmış, gayrimenkul adedi, değerlemesi, şerefiyesi hakkında açıklayıcı, geleceği plânlayıcı dokümanlara sahip değillerdir! Haliyle de, çözümler, gelecek uzun yılları değil, günü kurtarmaya mâtûf pâlyatif çözümlerle işi geçiştirmektedirler.
Bu yanlış veya eksik uygulamalar, Tarım alanları içinde, Mer’â, yaylak, yazlık, ormanlık, çalılık, vs. alanları da kapsamaktadır.

‘Master Plânları olması halinde ülkenin ne gibi kazancı olacak, boşuna zaman ve para isrâfı olur’ diyenlerin bir defa kesinlikle ve kesinlikle, Devlet Kademesinde ve birimlerinde asla ve kat’â görevlendirilmemeleri gerekmektedir!

Belediyelere Katkısı
Belediyelerin en büyük gelir kaynakları, Emlâk vergileri ile ilân reklâm vergilerinden oluşmaktadır.
Emlâk Vergilerinin reel olabilmesi için, imarın, mimari yapının, arazi ve arsaların değer tespitlerinin konum, gelecek, ekonomiye yansıyacak Katma Değeri doğru, kalıcı çözümlerle plânların ve envantere işlenirse, Şehrin ALT-Üst yapısının da plânlanacağından, hem yapıların, hem elektrik, doğalgaz, atık su giderleri (kanalizasyon), yol (cadde-sokak-bulvar), bilgileri de sürekli güncel olacak, dolayısıyla da, tamirinden bakımına, işleyişinden ihtiyaç duyulması halinde nerede, nasıl iyileştirmeler yapılacağına kadar, daha az zaman ve maliyet ile daha kesin çözümler üretilebilecektir.

Yapılan hizmetler ve plânlamalar çerçevesinde, başta arsa, araziler olmak üzere, konut, işyeri, hân, hamam, depo, hâl kompleksi, kent meydanları, vs. gibi dokümânterlerde elde olacağından rayiç değerler güncel ve yıllık değerlemem ile de gerçek rakamlar üzerinde değerlendirilecektir ki, belediye gelirlerinin en önemli başat kalemi olan Emlâk vergileri de bu gerçek değerler üzerinden alınacaktır.

Örneğin 500 Bin TL’lik bir dairenin/işyerinin/arsanın Belediye Emlak Beyanında 150-200 Bin TL olarak gösterilmesine çalışılmasının da önüne geçilmiş ve dolayısıyla gelir azaltıcı hareketlerin de önüne geçilmiş olacaktır.

Belediyenin Bu çalışması Çevre Şehircilik Bakanlığın yerelden merkeze işini çok daha kolaylaştıracağı gibi, Tapu ve Kadastro işlemlerinde Tapu Sicil Müdürlüklerinde beyan edilen değerlerin de güncel ve gerçekçi rakamları oluşturacağından, hem maliye açısından, hem de düzenli ve pl3anlı kentlerin oluşturulması açısından kaynaklar doğru ve yerinde kullanılabilecektir.

Tarım ve Orman Bakanlığı Açısından
Yukarıda saydığımız konuları kapsayan Master Plânları hazırlamaya çalışan Belediyeler, kaymakamlıklar, il özel idareleri, Valilikler ile Başat il Müdürlükleri olamk üzere Bakanlığın koordinasyon içinde çalışması halinde, Başta Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri, Türkiye’de ilk kez, Adana'nın Karataş bölgesinde kurulacak olan, Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi, Mutlak Tarım alanlarının, SİT alan ve bölgelerinin (Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle) oluşturulmalarına Ait İmar Plânlarının da Master plânları dâhilinde yer almasının sağlanması gerekmektedir.

Elbette ki, Tarım Orman Bakanlığı alanı bu kadar dar kapsamlı, özet dashi olamayacak kadar dar kapsamla geçiştirilecek kadar basit değildir.
Bunun ihracata, ithâlata, iç pazara, depoculuğa, sofralardan sanayi alanlarına kadar, üretilecek ürünlerinden, kullanım ekipmânlarına kadar, her bir konu ayrı ayır irdelenerek, ihtiyacı, temini, üretimi, çeşitliği, vs. envanteri çıkartılmalıdır.

Bu çalışmalar da Belediye sınırları içerisinde yer alan kısımlarda Emlâk vergilerinden, sigortalanma işlemlerinden istifâde edeceği gibi, Tapu Sicil işlemlerinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı da gelirlerini de, plânlamasını da rantabl hale getireceklerdir.

Hükûmet ve Devlet Kademelerinin ki, özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı’na burada çok ciddi bir görev ve inisiyâtif düşmektedir.
Gelirleri arttırmak için, vergi oranlarını ve çeşitlemesini arttırmaktan ziyade, anlaşılır bir mâli politika uygulaması ve de oranların mâkûl, kabul edilebilir, âdil, eşit olmasını sağlaması lazımdır ki, KÜMESTEKİ KAZI KAÇIRMAK YERİNE KÜMESE YENİ KAZLAR getirebilmeyi sağlamalıdır. Tüccar zihniyeti ile davranmalı, ürünün yüksek fiyattan satıp çok kazanacağı zehabına kapılmak yerine, ucuz, az kâr ile sürümü arttırmakla kazancını, gelirini arttırma yoluna gitmelidir.

Doğru uygulama, gerçek master plânlı çalışmalar dâhilinde çalışmalar, sadece iç yatırımcıları değil, doğrudan dışarıdan gelecek her tür yatırım ve yatırımcıyı da teşvik edecektir.

Sonuç olarak;
Devlet kurumlarının, işlerini realiteye uygun hale getirmemesi, kümesteki kazların üzerinde tüy bırakmayacak hale gelinceye kadar yolmanın yollarının aranması, vatandaş-devlet işlerinde usulsüzlüklerin olmasına zemin hazırlamaktadır.

Bu yanlış uygulamalar, işini doğru dürüst ve gereği gibi yapmayan kurum ve kuruluşların cezası, YAKALANAN VATANDAŞ’tan çıkartılmaya kalkılmamalıdır.
Değerlemeyi, plânlamayı, hizmeti ve hizmete ulaşmayı, rahatlatmayı, maliyetini (vergi oranlarını) azaltmaya yönelik plânlamalar yapılmadıkça.
“Gelirlerimi ceza ile arttırayım” anlayışından vaz geçilmediği müddetçe, ne belediyelerin, ne de Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili kurumları ile vatandaşlar arasında yaşanan problemleri azaltmak bir yana, artarak devam etmesine neden olmaya mâtûf olabilecektir.
Mali değer üzerinden işlem yapan Emlak sahibinin yakalandığında usulsüzlük/kaçakçılık cezası ödememesi, dahası eksik beyanda bulunmasının önlenmesi için, Master plânların yapılması ve değerlerin behemehâl güncellenmesi kaçınılmazdır.

Özlü sözler;
“Adâlet için en büyük talihsizlik devleti idare edenlerin zalimliğidir.”
ve
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” diyor Hz. Ali (kv.)

MUSTAFA BAYGIN

DİĞER YAZILARI