SGK İdari Para Cezalarına İtiraz Ederken Nelere Dikkat Edilmeli? (Ahmet Metin Aysoy)

SGK İdari Para Cezalarına İtiraz Ederken Nelere Dikkat Edilmeli? (Ahmet Metin Aysoy)

SGK idari Para Cezalarına İtiraz  Ederken Dikkat Edilecek Husus (Ahmet Metin Aysoy, SGK E.Başmüfettişi)

Dosya-inceleme

SGK idari para cezalarına itiraz konusunda bilinen hususları tekrarlamadan, birbakış açısını vurgulamanın meslek mensuplarına faydalı olacağını umuyorum.

Ceza Kanuni mi?

Ceza uygulanan eylem, 5510 sayılı Yasa’da açıkça tanımlanmış olmalıdır. 5510 sayılı Yasa’da yükümlülüğün kime ait olduğu belirtildiği halde, yönetmelik ve idari yorumla yükümlülüğün başka birine yöneltildiği ve ceza uygulandığı durumlar görülmüştür.

Daha önce yayımlanmış bir yazımı örnek vermek isterim. Hata makalem üzerine düzeltildi demek, doğru olmaz. Bu yazımı benzer bir ceza uygulamasına muhatap olunması halinde, cezanın dayanağına nasıl bakılması gerektiğine örnek teşkil etmesi için aşağıda sunuyorum.

 Kanuni Olmayan Para Cezası

Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları ve limited şirketlerin ortakları ile ilgili olarak, işe giriş bildirgesinin yasal süreleri içinde verilmemesi halinde, SGK tarafından söz konusu şirketlere idari para cezası uygulanmaktadır. Bu cezanın kanuni dayanağı yoktur. Bakın 5510 sayılı Kanun bu konuda ne diyor? 5510 sayılı Kanun’da, AŞ yönetim kurulu üyesi olan ortakları ve limited şirketlerin ortakları ile ilgili olarak, işe giriş bildirgesinin verilmesi hususunda, şirket yetkililerine herhangi bir sorumluluk yükleyen hüküm yoktur. Aksine, 5510 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinde “kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek kuruma vermekle yükümlüdür” denilmektedir.

Bunun yanı sıra, idari para ceza cezaları ile ilgili 102’nci maddenin birinci fıkra (g) bendinde, idari cezanın muhatabının 8’inci maddede geçen kurum, kuruluş ve tüzel kişilerin olduğu açıkça ortaya konmuştur. 8’inci maddede, anonim ve limited şirketler bildirim yapmak mükellefiyeti olanlar içinde sayılmamıştır. 8’inci madde gereğince, kayıt ve tescili yapan kuruluş AŞ ve Ltd. ortakları ile ilgili olarak, işe giriş bildirgesini düzenlemek ve SGK’ya vermekle yükümlüdür.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 11’inci maddesinde, bahse konu bildirimin şirket yetkililerince yapılacağı belirtilmiştir. Ancak yukarıda belirttiğimiz üzere, 5510 sayılı Kanun’un idari para cezaları ile ilgili 102’nci maddesinin birinci fıkrasın (g) bendi açıkça 8’inci maddeyi işaret etmektedir. Cezalar kanunda yer alır. Kanunda suç sayılmayan fiil için şirketlere idari para cezası uygulanamaz. 6552 sayılı Yasa ile söz konusu şirketlere, 11 Aralık 2014'e kadar işe giriş ve işten çıkış bildirgelerini vermeleri halinde idari para cezalarının uygulanmayacağı ya da terkin edileceği yönünde af getirilmiş olması, görüşümüzü teyit etmektedir.

11 Aralık 2014 tarihinden sonra ne yapmalı?

11 Aralık 2014'tan sonra, AŞ yönetim kurulu üyesi olan ortakları ve limited şirketlerin ortakları ile ilgili olarak, işe giriş bildirgelerinin yasal süreleri içinde verilmemesi nedeniyle,  SGK tarafından söz konusu şirketlere idari para cezası uygulanması durumunda, yazımızda belirttiğimiz açıklamalar doğrultusunda itiraz edilmelidir.

Dünya Gazetesinde yayımlanan konu geride kaldı.  Şimdi geleceğe yönelik olarak kaleme aldığım ve MuhasebeDR.com sitesinde yayımlanmış bir yazımı örnek olarak veriyorum.

Bugün, düzeltme amaçlı olarak sonradan verilen aylık prim ve hizmet belgesi konusunda yanlış yorumlanan önemli bir hususa değineceğiz.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği, Aylık prim ve hizmet belgesinin sonradan verilmesi ve resen düzenlenmesi (Değişik madde başlığı: RG-21/8/2013-28742)

MADDE 103 – (1) Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü bulunan işveren, alt işveren ve sigortalıyı devir alanlar tarafından Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, doğruluğu, fiilen yapılan denetimler sonucu veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden anlaşılması hâlinde işleme konulur. Aylık prim ve hizmet belgesinin fiilen yapılan tespitler sonucunda işleme alınmasında, tespitin yapıldığı tarihten geriye doğru en fazla bir yıllık süreye ilişkin olan kısmı dikkate alınır. Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü olmayan işveren, alt işveren ile sigortalıyı devir alanlar tarafından ikinci fıkrada belirtilen süreler dışında verilen belgeler işleme alınmaz.

(2) Yasal olarak verilmesi gereken son günü takip eden günden başlanarak takip eden üçüncü ayın sonuna kadar Kuruma verilen asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi, aksine bir tespit veya şüpheli bir durum yoksa ve aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı olan sigortalıların sigortalı işe giriş bildirgelerinin yasal süresi içinde veya aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan önceki bir tarihte Kuruma verilmiş olması hâlinde, söz konusu belge, ayrıca incelemeye gidilmeksizin işleme alınır.

(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, fiili hizmet süresi zammı prim belgeleri ile itibari hizmet süresi prim belgeleri şüphe, ihbar veya şikayet hâlleri bulunmadığı sürece incelemeye gidilmeksizin işleme alınır.

(4) Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.

Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde idari para cezasının uygulanacağı şeklinde yorum ve yazılar yerinde değildir. Yukarda belirtilen 103 üncü maddenin 4.fıkrasındaki’’ düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç’’ cümlesi, düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, inceleme yapılmadan işleme alınmayacağını, ancak denetim elemanının incelemesi sonucunda hazırlayacağı rapor neticesine göre işleme alınıp ya da alınmayacağını, ifade etmek içindir.

5510 sayılı Yasa’nın 102 inci maddesinde idari para cezalarını gerektiren eylemler belirtilmiştir. 102 inci maddede, ‘’düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde,’’ idari para cezasına konu teşkil edecek eylemin gerçekleşeceğine ilişkin bir düzenleme de yoktur.

İdari yorumla, ceza yaratılamaz. Cezayı gerektiren eylem Kanun’da yer almalıdır.

Asgari işçilik incelemesi ile ilgili uygulanmaması gereken cezayı örnek vererek yazımı sonlandırıyorum.

Asgari işçilik incelemesinde uygulanacak cezalar, 5510 sayılı Yasa’nın 85 inci maddesinde sınırlandırılmıştır.

Söz konusu madde hükmü:

‘’Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespitedilen işyerleri hakkında ayrıca 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (c) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarıncaidarî para cezası uygulanır.’’

Bu maddedeki ceza sınırlaması uyarınca:

Asgari işçilik incelemesi sonunda, sigortalılara mal edilemeyen fark işçiliğin ait olduğu aylara ilişkin olarak bordro geçersizliği idari para cezası uygulanmamalıdır.

Ahmet Metin Aysoy

 SGK E.Başmüfettişi



–AHMET METİN AYSOY’dan SOSYAL GÜVENLİK DOSYASI

*MuhasebeDR.Com

TÜRKİYE’NİN MUHASEBE DOKTORU