Sigortasız işçi çalıştıran işverene yıllar sonra borç sürprizi

Sigortasız işçi çalıştıran işverene yıllar sonra borç sürprizi

Sigortasız çalışmak işçileri mağdur ederken, bu durumun ortaya çıkması halinde işveren de büyük mağduriyet yaşayabiliyor. Sigortasız çalıştırılan işçi nedeniyle ödenmeyen primlerden, limited şirketi sonradan devralan ortak da sorumlu tutuluyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun güncel kararı ışığında sigortasız işçi çalıştıranların karşılaşabileceği riskleri yazdı

Sigortasız çalıştırılan işçiler emeklilik bakımından büyük mağduriyet yaşıyorlar. Prim günlerini tamamlayamadıkları için emekli olamıyorlar, emekli olsalar bile hak ettiklerinden daha az prim günüyle emekli oldukları için emekli aylıkları düşük oluyor. Sigortasız işçi çalıştırılması devlet açısından da vergi ve prim kaybı anlamına geliyor.

Sigortasız çalıştırılan veya Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sigorta primleri eksik yatırılanlar, hizmet tespit davası açarak haklarını arayabiliyor. Hizmet tespit davalarının 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekiyor. Ancak, bazı durumlarda hizmet tespit davası için beş yıllık hak düşürücü süre aranmıyor. Örneğin aynı işyerinde önce sigortasız çalıştırılıp, sonradan sigortası yaptırılarak çalıştırılan işçi beş yıldan daha öncesi için de dava açabiliyor.


LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI KAMU BORCUNDAN DOĞRUDAN SORUMLU

SGK, işçinin hizmet tespit davasını kazanması durumunda ödenmeyen primler için işverene borç çıkartıyor. Anonim şirketlerde prim borcu şirket kasasından ödendiği için ortakların doğrudan cebine yansımıyor. Ancak, limited şirketlerde durum değişiyor. Limited şirketin prim borcunu veya diğer amme alacağını ödeyememesi halinde şirket ortaklarından alınıyor.


ŞİRKETE 9 AY ORTAK OLDU, 7 YILLIK PRİM BORCUNDAN SORUMLU TUTULDU

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yakın tarihli (Esas No: 2017 / 2195, Karar No: 2021 / 256) bir kararına göre, sigortasız çalıştırılan işçinin ödenmeyen primlerinden şirketi devralan ortaklar da sorumlu tutuluyor.


Yargıtay kararına konu dava dosyasına göre, 2005 yılında internet kafenin hisselerinin bir kısmını devralan ortak 9 ay sonra tekrar başkasına devretti. Bu arada, kafede 7 yıl sigortasız çalıştırılan 2 işçi, bu devirden iki yıl sonra hizmet tespit davasını kazandı. SGK, işçilerin sigorta primlerinin gecikme faiziyle ödenmesi için ortağa borç çıkardı. SGK’nın işleminin iptali için dava açan şirket ortağı, internet kafedeki ortaklığının sadece 9 ay sürdüğünü, bu dönemde işçi çalıştırmadığını, kendisinden habersiz görülen davalar nedeni ile tahakkuk ettirilen prim borcundan sorumlu tutulamayacağını iddia etti.


“LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI KAMU ALACAĞINDAN DOĞRUDAN SORUMLU”

Yerel mahkeme, davacı şirket ortağının önceki dönemlere ait ödenmeyen primlerden sorumlu tutulamayacağı, sadece kendi ortaklığı dönemine ait primlerin payına düşen kısmından sorumlu olacağı yönünde karar verdi. SGK’nın temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu’na göre, limited şirket ortaklarının şirketten tahsil edilemeyen amme alacağından “sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu” olduklarını belirtti. Daire, 2008 yılında yürürlüğe giren değişiklik uyarınca da “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde payı devreden ve davralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu olduklarını” vurguladı. Yargıtay 10. Hukuk dairesi bu gerekçe ile yerel mahkemenin kararını bozdu. Yerel mahkemenin önceki kararında direnmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi.


ESKİ VE YENİ ORTAKLAR MÜTESELSİLEN SORUMLU

Genel Kurul kararında, ödenmeyen amme alacaklarından öncelikle limited şirketin sorumlu olduğu, ancak limited şirket varlığından alınamayan kamu alacaklarının şirket ortaklarından istenebileceği belirtildi. Geçmişte limited şirket ortaklarının sorumluluğunun sadece şirkete yatırdığı sermaye ile sınırlı olduğu hatırlatılan kararda, yürürlükteki kanuna göre ortakların sorumluluğunun hisse oranında ancak sınırsız olduğu vurgulandı. Amme Alacakları Kanunu’nda 2008 yılında yapılan değişiklik uyarınca da “Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları” belirtildi.


Kararda, limited şirketin hissesini devralan ortağın, özen yükümlülüğü altında olup devir anına kadar doğmuş borçlardan sorumlu olacağını bilmesi gerektiği, aksi halde içi boşaltılan şirket hisselerinin mali gücü olmayan kişilere devredilerek kamu borcundan kurtulma yolunun açılmış olacağı ifade edildi. Genel Kurul kararında, şirkette 9 ay ortaklığı bulunan kişinin, şirketi devralmadan önceki borçtan şirketteki payı oranında, devirden sonraki dönem borcunun ise tamamından şirket müdürü olarak müteselsilen sorumlu olduğu kaydedildi.

https://www.haberturk.com/sigortasiz-isci-calistiran-isverene-yillar-sonra-borc-surprizi-3192596-ekonomi