Tarımsal ürün satışları ve ticari kazanç ayrımı

Bilindiği gibi,  her türlü ticari ve sınai  faaliyetlerden  doğan kazançlar ticari kazançtır.[1]Dolayısıyla, bir mükellefin  ticari kazancı ile birlikte  zirai kazanç elde etmesi halinde bu  zirai kazancını  ticari kazancına ekleyerek  beyan edip  etmeyeceği zaman zaman  tartışma konusu  olabilmektedir. 

 193 sayılı GVK’nun  52. maddesinde zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi yapılmıştır.[2]

 Genel prensip, çiftçilerin elde ettikleri  zirai kazançlar,  GVK’nun  94. maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilmektedir.[3] 54. madde de yazılı  işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile  bir biçer dövere veya  bu  mahiyetteki  bir motorlu araca veya 10 yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları  gerçek usulde tespit edilerek vergilendirilmektedir. 

 Diğer yandan, kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu kazançları için yıllık beyanname vermezler.   Ancak, çiftçiye ait olmakla birlikte zirai işletmeye dahili edilmeyen   biçer döver veya aynı mahiyetteki bir motorlu araç  veya 10 yaşına kadar  ikiden çok traktörün çalıştırılmasından  elde edilen gelirler ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmektedir.[4]    

Yaşanan somut  bir olayda, gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan bir gerçek  kişi 2012  yılı ticari kazancından 75.000,00 TL beyan ederek bunun üzerinden  hesaplanan gelir vergisi 19.360,00 TL’dir.  Bu  şekilde beyan edilen  ticari kazanca zira gelir hasılatı  eklenmeyecektir. Zirai hasılattan elde edilen 50.000,00 TL’den kaynağında kesilen %2 zirai stopaj= 1.000,00 TL zirai gelir vergisi stopajı tüccar tarafından  muhtasar beyanname ile ilgili vergi dairesine beyan edilerek  yatırılacaktır.[5]  Artık bu  vergileme biçimi  zirai hasılat üzerinden  nihai bir vergi olarak  kalacaktır.  

 

Ticari kazancı gerçek usulde  tespit eden bir mükellef bu  ticari kazancın dışında örneğin  1000 adet meyve verecek durumda olan  ağaçlardan  kayısı elde edip, elde ettiği bu  kayısıyı da 50.000,00 TL’ye satması halinde  bu zirai kazancını  ticari kazancı ile  birleştirerek beyan etmesi zorunlu değildir. Çünkü burada  50.000,00 TL kayısı satışından elde edilen hasılat üzerinden   GVK’nun 94. maddesi hükmüne göre %2 nispetinde stopaj yapıldığı için  sonuçta  bu mükellefin  net zirai kazancı  49.000,00 TL’dir. Bu zirai kazancın   vergisi kaynağında stopaj  yoluyla kesildiği için beyanname verilmesine lüzum yoktur.[6]

 

Diğer taraftan, tarımsal  ürünlerin satışı sırasında  müstahsilin SGK  primi için  %2 tutarında müstahsil  makbuzu SGK kesintisi  ayrıca yapılmaktadır. 

 

Yukarıdaki mükellefin sadece ticari kazancı  üzerinden  elde ettiği kar veya zarar ne ise, bu  kazanç beyan edilecektir. Zirai faaliyetten elde edilen hasılat  burada ticari kazanç ile hiçbir şekilde ilişkilendirilmeyecektir.

-----------------------

[1] GVK md. 37

[2] Bkz. www.gib.gov.tr , Ticari Kazançlar Düzenleme Rehberi 2013

[3] GVK md.53

[4] GVK md. 53, 54 ve ilgili olarak bkz. 190, 200, 219 ve 237 seri nolu GVK GT

[5] Bkz. 193 sayılı GVK md.94/11. Çiftçilerden  satın alınan zirai mahsuller  ve  hizmetler için yapılan ödemelerden 3.2.2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen tevkifat oranlarına göre tevkifat yapılıp  muhtasar beyanname ile beyan edilecektir. 

[6] Bkz. GVK md. 86/1-a

Av. Nazlı Gaye Alpaslan

HÜRSES