YENİ KISITLAMALAR MÜCBİR SEBEP DOĞURDU

Mecbur kısıtlama, mücbir sebep doğurdu
Mart ayında ilan edilen mücbir sebep haline ilişkin koşulların yeniden oluştuğunu belirten uzmanlara göre, mali yükümlülükler ertelenmeli.

İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz hafta yayımlanan genelgesiyle faaliyetleri durdurulan veya kısıtlanan işletmeler için mücbir sebep şartlarının oluştuğu belirtilerek, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 24 Mart’ta olduğu gibi yeni bir mücbir sebep hali ilan etmesi gerektiği kaydediliyor. DÜNYA’ya bilgi veren uzmanlar bu konuda bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olmadığını belirterek, konunun tebliğle düzenlenebileceğini aktardılar.

Öte yandan, DÜNYA’nın 25 Kasım’da “Kısa çalışma masada” başlığıyla duyurduğu düzenleme dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Normalleşme dönemiyle birlikte Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) için durdurulan yeni başvurular, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 1 Aralık’tan itibaren olmak üzere yeniden başlatıldı. Daha önceki uygulamadan farklı olarak, bu başvurularda KÇÖ kapsamındaki işçilerin işsizlik ödeneği süresinden düşülmeyecek.

COVID-19’un ekonomik hayata yönelik olumsuz etkilerinin giderilmesi amacıyla çalışmalar sürerken, pandemide başlayan ikinci dalga yeni kısıtlamaları da beraberinde getirdi. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı genelgesi ile bazı sektörlerin faaliyetleri tamamen durdurulurken, bazılarının da çalışma saatleri yeniden düzenlendi. Bu durum, normalleşme döneminde bile finansal güçlükleri aşamayan işletmelerde yeni sıkıntılar doğurdu.

Kaynaklar, pandeminin birinci dalgasındaki ekonomik koşulların daha ağırının yaşandığına dikkat çekerek, Maliye’nin kapsamı genişletilmiş mücbir sebep hali ilan etmesi gerektiğini vurguladılar. İlk mücbir sebepte bazı vergi yükümlülükleri yılın son çeyreğine ertelenen mükelleflerin, yine aynı duruma döndüğünü vurgulayan kaynaklar, ertelenmiş yükümlülüklerin de dahil olduğu, daha fazla sektörü içine alan bir düzenleme önerdiler.

24 Mart’ta, yayımlanan tebliğde, İçişleri Bakanlığı tarafından faaliyetlerine geçici süreliğine ara verilmesine karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükellefler için, 1 Nisan ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında mücbir sebep hali ilen edilerek vergi yükümlülükleri ertelenmişti.

"Mücbir sebep ilan edilerek tereddütler ortadan kaldırılmalı"

Kapanan işletmelerin vergi yükleri bakımından bir mücbir sebep oluştuğunun açık olduğunu belirten TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, “Ancak örneğin tamamen kapanan havuz, sauna gibi işletmelerle sadece paket servis açık olmak üzere açık kalanlar arasında fark var” dedi.

Burada işletmenin gelir elde etmeye devam edip etmediğine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Kartaloğlu şunları söyledi: “Tamamen kapananlar gelir elde etmiyor, diğerleri ise azalsa da gelir devam ediyor. Ancak yine de GİB mücbir sebep hali ilan etmeli ki, tereddütler ortadan kalksın. Mücbir sebebin en belirgin, üzerinde tartışma yapılmayan özelliği kişilerin iradesi dışında meydana gelen kaçınılmaz ve karşı konulamaz bir olay oluşudur. Ayrıca mücbir sebep ile sürelerin geçirilmesi arasında bir nedensellik bağının da bulunması gerekir. Bu durumda kapanan işletme gelirin ortadan kalkması arasında tartışılmaz bir nedensellik bağı mevcuttur”

"Yeni ama daha kapsamlı mücbir sebep gelmeli"

Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı YMM Yılmaz Sezer, Kısa Çalışma Ödeneğiyle ilgili düzenlemenin oldukça yerinde bir uygulama olduğunu ancak bunun tek başına yeterli olamayacağını söyledi. Son uygulanan kısıtlamaların ikinci dalgayı temsil ettiğinin altını çizen Sezer, ilk uygulamada yapılan itirazların da göz önünde bulundurularak yeniden mücbir sebep hali ilan edilmesi gerektiğini kaydetti. Mükelleflerin hem ertelenen yükümlülükleri hem de cari dönem yükümlülüklerini aynı anda ödeyemeyeceğini söyleyen Sezer, “Ertelenen ödemeler cari dönem ödemeleri ile birleşti ama mükellefin işyerini yasaklar kapsamında kapattık. Ne ertelenen ne de cari dönem maalesef ödenemeyecek yeni bir erteleme gelmek zorunda. Dileriz bu defa yapılması zorunlu olan erteleme makul sürelerde yapılır da yeni bir ertelemeye ihtiyaç duyulmaz” diye konuştu.

"Bir an önce acil durum haline geçilmeli"

Yeni Ekonomi Danışmanlık AŞ. kurucu ortağı ve Gelir İdaresi E. Strateji Geliştirme Daire Başkanı Nazmi Karyağdı, salgının ekonomik etkilerinin rasyonel ve insani bir şekilde yönetilebilmesi için vergisel yükümlülükler yönünden bir an önce acil durum haline geçilmesi gerektiğini bildirdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Mart ayında yayımladığından daha kapsamlı bir mücbir sebep hali ilan etmesi gerektiğinin altını çizen Karyağdı, bunun süresinin 1 Aralık 2020 ile 28 Şubat 2021 arasında olmasını önerdi.

Bu tarihler arasında defter tutma ve beyanname verme yükümlülüklerinin ötelenmesi gerektiğine işaret eden Karyağdı, “Bu suretle vergi mükellefleri ile birlikte SMMM ve YMM’lerin de sağlık yönünden kendilerini korumaları sağlanmalıdır. Vergi ödeme süreleri ise VUK 111’deki yetki çerçevesince Bakanlıkça 1 yıl uzatılmalıdır. 2020 yılı 4. Dönem geçici vergisi, Muhtasar Beyanname, KDV beyannamesi (Mükellef ve sorumlu sıfatıyla verilenler), damga vergisi, BABS vb. gibi bildirim yükümlülükleri mücbir sebep kapsamında yer almalıdır. Tüm mükellefler için uzlaşma tarihleri belirlenmiş ya da belirlenmemiş toplantılar mücbir sebep süresi sonuna kadar ertelenmeli, arada geçen süre için gecikme faizi hesaplanmamalıdır” diye konuştu.

"İstihdam dostu bir karar"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, yeni başvurulara da imkan sağlayan düzenlemenin işletmeler kadar istihdamı korumak için de önemli olduğunu söyledi. Bunun istihdam dostu bir karar olduğunu belirten Baran, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Elvan ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk’a teşekkür etti.

24 MART'TAKİ MÜCBİR SEBEP DÜZENLEMESİ 

Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunan veya salgından doğrudan etkilenen ya da İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilmesine karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükellefler itibarıyla mücbir sebep hali ilan edilmesi.

KISA ÇALIŞMA BAŞVURULARINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül:

“Yeni işçi alınmaması ve işçi çıkarmama hususlarına dikkat" Düzenlemeyi DÜNYA için analiz eden Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, KÇÖ’ye başvuracak işverenlerin bu dönemde yeni işçi alınmaması ve işçi çıkarılmaması konularına dikkat etmeleri gerektiğini söyledi,

Bülbül’ün değerlendirmeleri şöyle:

1. 25 Mart 2020 ila 1 Temmuz 2020 tarihleri arasında koronavirüs nedeniyle kısa çalışma başvurusu yapmamış işyerleri 1 Ocak 2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunabilecekler. Başvuru yapılan işyerlerinde son üç yıl içerisinde en az 450 gün işsizlik sigortası primi olan ve son 60 gündür iş sözleşmesi bulunan işçilere kısa çalışma ödeneği ödenecek.

2. 1 Temmuz 2020 öncesinde kısa çalışma başvurusu yapılan işyerlerinde çalışan ancak son üç yıl içerisinde 450 gün işsizlik sigortası primi olmayan ya da son 60 gündür iş sözleşmesi devam etmediği için kısa çalışma ödeneği alamayan kişiler, bu süreçte 450 gün primleri tamamlanmışlarsa ve işverenleri tarafından İŞKUR’a isimleri bildirilirse kısa çalışma ödeneği alabilecekler.

3. 1 Temmuz 2020 öncesinde kısa çalışma başvuru yapılan işyerlerinde ismi İŞKUR’a bildirilmeyen işçiler için de kısa çalışma ödeneği alınması mümkün olacak. Cumhurbaşkanı Kararı’yla birlikte geçtiğimiz hafta yayımlanan İçişleri Bakanlığı genelgesi sonrası kapatılan işyerlerinden halı sahalar, kahvehaneler, kıraathaneler, bilardo salonları, çay bahçeleri işyerleri için kısa çalışma başvuruları 1 Aralık itibarıyla yapılacaktır. Aynı genelge ile çalışma süreleri azalan alışveriş merkezi, berber, kuaför ve güzellik salonları da işyerinin tamamında çalışma sürelerinin önemli ölçüde azalması nedeniyle kısa çalışma başvurusu yapılabilir. Restoran, lokanta, pastane ve kafelerde de yalnızca sipariş üzerine çalışma yapıldığı için bu işyerlerinde çalışan kişilerin kısa çalışma ödeneği alması mümkün olacaktır. İşverenler bu başvuru ile 30 Haziran 2021 tarihine kadar devam edebilecek şekilde kısa çalışmadan faydalanabilecekler. Dolayısıyla bu süreçte bir anlamda çalışanların ücretlerini İŞKUR ile paylaşarak ödeyecekleri için çalışma sürelerini iyi planlamalılar. Ayrıca kısa çalışma süresince işyerine yeni işçi alınmaması ve işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı hariç işten çıkarma yapılmaması gibi hususlara mutlaka dikkat etmeliler.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BAŞVURULARI YENİDEN BAŞLIYOR

COVID-19’un ilk başladığı dönemde yararlanma şartları esnetilen kısa çalışma ödeneğinde 30 Haziran 2020’ye kadar başvuru alınmıştı ve bu tarihten sonra yeni başvurular durdurulmuştu. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 30 Haziran 2020 tarihi, 1 Aralık 2020 olarak değiştirildi. Buna göre kısa çalışma ödeneği için daha önce durdurulan başvurular da yeniden başlayacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yaptığı yazılı açıklamada zorlayıcı sebep kaynaklı kısa çalışma uygulaması kapsamında yeni başvuruların 1 Aralık 2020 tarihi itibarıyla tekrar başlayacağını bildirdi.Yeni Cumhurbaşkanlığı Kararıyla 30 Haziran öncesi başvuruda bulunmayan işyerleri için de başvuru yapma imkanı getirildiğini kaydeden Bakan Selçuk, “Koronavirüs nedeniyle 30 Haziran tarihine kadar Kısa Çalışma Ödeneğine başvurmayan işyerlerimiz 31 Aralık 2020 tarihine kadar İŞKUR’a başvurmaları durumunda 1 Aralık 2020 tarihinden sonraki dönem için 3 ay süreye kadar Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanabilecekler" diye konuştu.

Önceden başvuran işyerleri yeni aldıkları işçiler için talepte bulunabilecek

KÇÖ’den daha önce yararlanan işyerlerinin, başvuru tarihi sonrası aldıkları işçileri için de başvuru yapabilmelerine imkan sağlandığını dile getiren Selçuk, “ Bu işyerlerimiz daha önce kısa çalışma uygulamasından yararlanmayan işçilerini de bildirerek başvuru yapabilecek" dedi. Bakan Zehra Zümrük Selçuk, daha önce başvuran işyerlerinin kısa çalışmadan yararlanan işçileri için yeni bir başvuruya gerek olmadan, uzatma kapsamında Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanmaya devam edebileceklerini belirtti. Selçuk ayrıca, kısa çalışma ödeneği olarak ödenen sürelerin işçilerin işsizlik ödeneklerinden mahsup edilmeyeceğini de hatırlattı.

Başvurular e-Devlet üzerinden gerçekleştirilecek

Kısa çalışma başvurularının sadece e-Devlet üzerinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar yapılabileceğini bunun dışında posta/e-posta kanalı ile herhangi bir başvuru alınmayacağını belirten Bakan Selçuk, kısa çalışma ödeneği başlama tarihinin 01 Aralık 2020 tarihi veya sonrası olarak bildirilebileceğini belirtti.

https://www.dunya.com/ekonomi/donusum-icin-dijitalles-haberi-602114