AİLE
ŞİRKETLERİ VE 100 YILLIK MARKA STRATEJİLERİ...
Merhaba Sevgili
Dostlarım,
Geçtiğimiz aylarda Türkiye Turing ve
Otomobil Kurumu ile Yüzyıllık Markalar Derneği’nin ortak bir projesi olan
“Yüzyıllık Marka Sohbetleri” konferansları ile ilgili İTO İstanbul Ticaret Gazetesinde, Sn. Prof. Dr.
Ahmet Emre Bilgili’nin “Yüzyıllık Markalar
ve Aile Boyutu” başlıklı yazısını okuyunca, uzun yıllardan bu yana “Aile
Şirketleri” üzerine yaptığım çalışmalardan dolayı, bu yazıyı yazmaya karar
verdim!
100 Yıllık Marka kavramı, Dünya’da Aile şirketleri açısından çok uzun
sayılmamakla birlikte, Ülkemizde 1990 lar’dan bu yana gündeme gelmeye başlayan,
oldukça önemli bir kavram!..
Örneklemeler konusunda ise, Dünya’da; 1300 yıla
yakın süredir faaliyet gösteren Japonya Otelcilik Sektöründeki Hoshi ile Fransa
Şarapçılık Endüstrisinde 1000 yıldır faaliyet gösteren Chateau de Gaulaine
Şirketi! Ülkemizde; 250 yıllık Hacı Bekir Ali Muhittin Şekerleme ile 150 yıllık
Vefa Bozacısı! Öne çıkmakta. (Dr. Pakize Yılmaz Uludağ Üniversitesiİşletme
Fakültesi)
100 Yıllık markalar, aslında birçok şeye tekabül ediyor.
Kayda değer olan; insan ömrünü zorlayan bir zamanın geçmiş olması değil sadece.
Arkalarında, her ailenin uzunbir hikâyesi var. Tabii bu hikâyelerde de; Markayı
yaratan ve inşa eden ve de yaşatan sırlar var + Kurucu aile üyesinin önerileri
var + Bu önerileri dinleyen ve de uygulayan genç kuşaklar var!
“Aile ve Şirket” değerleri, birlikte yaşadığı müddetçe, markalarda
yaşıyor!
Ticari kâr amaçlı olarak, aralarında
direkt veya endirekt kan bağı olan kişiler tarafından kurulan, yukarıda da
bahsettiğim gibi ülkemizde de 150 - 250
bir yıllık geçmişe ve entelektüel sermaye ve de özel marka değerlerine sahip
şirketler de dâhil; bir aile şirketindeki en büyük tehlike ve zayıf nokta,
özellikle aile ve şirket kavramlarının, birbirine karıştırılmasıdır.
Aile şirketlerinin gelecek kuşaklara devredilmesi ve de kişilerden bağımsız
olarak kurumsal bir yapıya kavuşması için; aile içinden ve dışından, marka ve
şirketle ilgili, tüm kişilerin katılımıyla belirlenenhedefler doğrultusunda
yapılacak stratejik planlamalarla, ailenin kurumsallaşması anlamında en büyük
faktör olan, Aile Anayasası’na gereksinim, olmazsa olmaz!
Varlığını koruyamayan şirketlerde, iş ve aile ilişkilerinde denge problemlerinin
yaşandığı, kişisel ihtiyaçların giderilmesinde, aile ve iş önceliklerinin
birbirine karıştırıldığı,her zaman göze çarpmakta!
Aile Anayasası oluşturulmasının; aile şirketlerinin hissedarları ve aile
üyeleri ile şirket tepe yöneticileri arasındaki ilişkilerin sağlıklı olarak
yönetilmesinde, çok önemli bir rolü olmakta!
Her aile’nin kendine has özelliklerinden dolayı, bu noktada genel bir uygulama
son derece sakıncalıdır. İş dünyasında, her aile ve aile şirketi, kendine özeldir!..
100 Yıllık markaların tümüne baktığımızda birçok ortak yöne
rastlamak mümkün. Genellikle bu markalar; zamanın içinden süzülüp gelen ve
yaşatılan, ortak değerlerle ayakta kalıyor!
Konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak için, bu ortak değerlere
baktığımızda ise;
*) Ailenin, işe ve markaya olan saygısı; işin özünü oluşturan
ve devamlılığını sağlayan en stratejik faktördür. Geçmişe ve emeğe saygı,
geleceğe yatırımın teminatını oluşturmaktadır!
*) Geleneklerle bağını sürdürmek ve markanın mirasına sahip çıkmak;kurumsallaşmayı
ilke edinen aile ve değerleri ile birlikte, ben değil biz diyen, markalara
duyulan güveni perçinler!
*) Kurumsal Kimlik ve Kurum Kültürü, marka olma yolunda, olmazsa olmazdır!
*) Güven ve itibar, en önemli sermayedir ve mutlaka korunması
gerekir!
*) Geleceğin vizyonu, geçmişin deneyimi ve değerleri ile
birlikte oluşturulmalıdır!
*) İtibar yönetimi, işin en önemli noktasıdır. İtibarı
yönetmek de adanmışlık ister!
*)100 Yıllık Markaların ortak özelliği, hem gelenekçi - hem
de yenilikçi olmaktır!
*) Marka; kurucu ailenin çocuğu gibi ilgi görmeli, ancak şımartılmadan
büyütülmelidir!
*) Asırlık markalar, tedarikçileri ve müşterileri ile de,
köklü ilişkiler geliştirirler!
*)Tüm süreçlerde, markayı riske atabilecek ilişkilerden
kaçınmak esastır!
*) Bu markalar bünyesinde, kurumsal sosyal sorumluluk da
önemli bir yer tutar!
*) Yüzyıllık markaların, toplum nazarında da, özel bir
karşılığı oluşmaktadır!
*)Sürdürülebilir marka olmak için, devlete ve çalışanlara
karşı dürüst olmak gerekir!
*) Global marka olma yolunda, etik kuralların önemi hiçbir zaman gözardı
edilmemelidir!
Gibi ilkeler, genellikle ön plana çıkmakta!..
Bu ilkelere ve değerlere; Sizlerde, ailenize ve markanıza özgü, katkılarda
bulunabilirsiniz!Aile şirketleri bir yana,
sizlerinde çok iyi bildiği gibi, ürün veya hizmet kategorilerinde marka sahibi
olan tüm işletmeler; rekabetin ve belirsizliklerin gitgide arttığı günümüzde, markalarını
güçlendirmek ve geleceğe taşımak için, disiplinlerarası bir yaklaşımla
stratejilerini yeniden gözden geçirmekteler.
Bu yaklaşımla aile şirketi olsun veya olmasın, marka olmak yolunda tüm kurum ve
kuruluşlar; küreselleşen ve dijitalleşen dünyamızda, markalarını yaşatmak ve de
güçlendirerek geleceğe taşımak için, geçmişin deneyimini ve günümüzün bilgisini
bir arada kullanmak zorundalar!
Yüzyıllık Markalar Derneği ve Bahçesehir Üniversitesi Markalama Merkezi (BBI)
katkılarıyla hazırlanan Geçmişten Geleceğe Markalaşmak Programı, gençlere;
Yüzyıllık Markalar Dernegi çatısı altındaki üye markaların, biriktirdikleri
marka bilgisini ve deneyimleri, akademisyenlerin katkılarıyla destekleyerek sunuyor!
(Sn. Macka Tralev’e çok teşekkürler.)
Bu program kapsamında; yeniliğe açık girişimci ve teknolojiye hâkim olmanın
öneminin arttığı belirtilerek, “Genç Kuşaklara” pazarlama ve marka yönetiminin
anahtar stratejileri, yüz yıllık markaların işletme kültürleri ve değerleri ile
yansıtılıyor!
Özellikle 100 yıllık marka olma yolunda kurumsallaşmaya önem veren aile
şirketlerinin genç kuşakları, bilgiyi deneyimlerle birleştirerek, hareket etmek
durumunda olduklarını biliyorlar.
Bu tür programlarla katılımcı gençlerin, köklü markaların bilgi
birikimleri ve deneyimlerinden ilham almalarını sağlamak, hedeflemekte!
Ayrıca “Aile Şirketleri ve 100 Yıllık Marka Stratejileri” konusunda farklı
sektörlerden köklü markaların deneyimlerini inceleyerek; Türkiye İtibar
Akademisi bünyesinde yaptığımız, Aile Şirketleri ve Aile Anayasası’nın hazırlanması
konusundaki çalışmalarımızın yanında, özellikle Yılbak Ticaret A.Ş. ve Eko
Akademi olarak ilaç sektörüne özgü kurumsalsorunlarla ilgili özel sunduğumuz çözüm
önerilerimiz ile MEVKA + ORAN gibi Kalkınma Ajansları ve İMMİB + EİB gibi İhracatçı
Birlikleri / Ur-Ge Projeleri kapsamında KRC Yönetim Danışmanlık Ltd. Şti. olarak
gerçekleştirdiğimiz ‘Aile veya Ortaklık Anayasası’ sunumlarıda sizlere yardımcı
olacaktır diye düşünüyorum. Bu konulardaki makalelerimi de, internetten her
zaman bulabilirsiniz!
Tüm bu çalışmalarda amacımız, özellikle aile şirketlerinde genç
kuşakların;kuruluş+ bugünve gelecek bağlamında, farklı bakış açıları
edinmeleri, ünlü markalarındeneyimlerinden ilham almaları ve aynı zamanda
yetkinliklerini ve becerilerini arttırmalarına, katkıda bulunmaktır!
Sevgili Dostlarım; çok ünlü markaların, incir çekirdeğini doldurmayacak
nedenlerle, bir hiç uğruna, olmadık bir anda darmadağın olduğunu, siz benden
daha iyi biliyorsunuz. Onun için fotoğrafa dışarıdan bakın! Ama siz, içinde
olduğunuzda, fotoğrafın tamamını göremezsiniz. Ancak, dışarıdan destek
alabilirsiniz! 😊
Eğer, bir Aile Şirketi olarak ilginizi çektiyse “Yüzyıllık Markalar Derneği”
nin web sitesinden, yukarıdaki açıklamaları bünyesinde barındıran markaların,
başarı hikâyelerine ulaşabilirsiniz!https://www.yuzyillikmarkalar.org/download/yym-hikayeler.pdf
Daha mutlu bir gelecek için, 100
yıllık markalarımızın her zaman artması dileğiyle...
Sevgi ve saygılarımla
Ali Rıza DEĞER