AİLE
ŞİRKETLERİNDE KİŞİSEL ÇIKAR ÇATIŞMALARI…
Merhaba Sevgili
Dostlarım.
Yazının başlığını okuyunca, asla olmaması gereken bir şey olduğu konusunda
hemfikir olduğumuzdan eminim. Ama sizlerin de çok iyi bildiği gibi,birçok
şirkette ve kurumda var!..
Bunun en güzel örneklerini de, özellikle senaryosunda birveya birkaç aile
şirketinin yer aldığı,hemen hemen tüm televizyon dizilerinde görmek mümkün!😊
Ama tabi ki konumuz, iyi veya kötü televizyon dizilerini eleştirmek değil!..
En bilinen tanımıyla, çıkar çatışması; karşılıklı güvene dayalı ilişkilerde,
kişisel fayda sağlamak amacıyla, kuralları ihlal ederek - kozları paylaşma
noktasına gelmektir!
Çalışma hayatında ve iş dünyasında, çok sık rastladığımız bu tür
durumlar, şirketleri ve aileleri bir anda pire için yorgan yakma noktasına
getirerek, direkt veya endirekt olarak çalışanları da mağdur edebiliyor.
Hele birde bu çıkar çatışmaları, Aile Şirketleri’ninüst düzey yöneticileri
arasında olursa!
Özel nedenler bir yana, konunun genel nedenlerini incelediğimizde de
karşımıza çıkan;
*) Şirket ve Aile kavramlarının birbirine karıştırılması...
*) Şirket ve Aile kasalarının birbirinden ayrılamaması...
*) 1. Kuşak Kurucuların, 2. Kuşağa olan ayırımcı yaklaşımları...
*) Verilen emeğin karşılılığını - Maddi/Makam veya Manevi/Saygıalamama duygusu...
*) Kardeşler arasında, kendini gösterme ve üstünlüğünü ispat etme çabası...
*) Bacanaklar veya Eltiler arasındaki çekişmeler + Çekememezlik ve dedikodu...
*) Prensler ve Prensesler arası - Veliaht olabilme yarışlarında, taraf tutmalar...
*)İnisiyatif vermek/almak + Önemli kararların, ortak alınmaması...
*) Aileye veya şirkete nikâh yoluyla katılanlar arasındaki,tatsız rekabet...
*) Çalışanlara saygı duyulmaması veya ayırımcı yaklaşımlar...
*) Gerekli veya gereksiz gönül ilişkileri...😊
*) Aile ve iş’le ilgili herşeyden haberdar olma çabaları...
*) Şirket kuruluşundan bu yana patronun yanında olan çekirdek kadronun,
aileye mensup yeni jenerasyonu pek kabullenememesi ve onları konfor
alanlarından uzak tutma çabaları ile her aileye özel diğer direkt veya endirekt
sebeplerle... Bu çatışma nedenlerini çoğaltmakher an için mümkün. Ama amacımız,
her zaman olduğu gibi; problem değil, çözüm üretmek!..
Bu konuda en doğru çözüm; tüm aile şirketleri için, rafta duran değil, işlevsel
ve sürekli kendini güncelleyen ve de işle ilgili aile üyelerinin
kurumsallaşmasına önderlik eden, bir aile anayasasına sahip olmak!
Kalkınma Ajansları tarafından desteklenen, aile şirketlerinin kurumsallaşması
konusunda, aile anayasasının hazırlanması, ilk sırada yer almakta. Şirketin
kurumsallaşması ise, ikinci sırada!..
Yani, önce ailenin kurumsallaşması gerekiyor…
Bunun içinde çalışmalara, Aile Şirketi yönetiminde yer alan Aile Üyelerine,
bireysel stratejik eğitim ile işe başlamak gerekiyor.
Aile Anayasası Bireysel Stratejik Eğitim Çalışmaları’nda ise, şu başlıklar öne
çıkıyor;
1) Dünyada ve Ülkemizde Aile Şirketleri...
2) Şirketlerin ve Ailelerin Kurumsallaşması...
3) Ailenin Özelleri ve Kuşak Farklılıklarına Doğru Yaklaşmak...
4) Ailelerde Saygı + Eleştiri ve Dedikodu Krizleri...
5) Aile Ağacı + Anket Çalışmaları + Bölüm Başlıkları...
6) Uzlaşmazlıklarda çözüm önerileri...
7) Aile Üyeleri ve Çalışanların Uyumu...
8) İşveren Markası ve Geleceğin Planlanması...
9) Aile Anayasasının, rafta kalmaması!..
Daha sonra ise, aile ağacına göre 1. 2. Ve 3. Kuşaklarda yer alan aile
üyeleriyle, doldurdukları ön bilgi formu çerçevesinde, o aileye özel olarak hazırlanan
anket çalışmaları ile çalışmalara devam ediliyor.
Bilahare yapılan teke tek mülakat toplantıları sonrasında, anket
sonuçları değerlendiriliyor ve genel bir toplantı ile aile anayasasının çatısı
oluşturuluyor.
Aile anayasasında yer alan genel ayrıntılara, çeşitli sanayi ve ticaret
odalarının sitelerinden her zaman ulaşmak mümkün. Anayasa da yer alan bölümler
ve içerikleri ile ilgili detaylara da, benim daha önceki yazılarımdan da
ulaşabilirsiniz.
O nedenle de bu detaylara girmeden, size yazının başlığıyla da ilgili, tabi ki
art niyetler bir tarafa, bu tür aile şirketlerinde her zaman karşımıza çıkabilecek
ve şirketlerin geleceğini tehlikeye atabilecek, kişisel çıkar çatışmalarında
çözüm ortağı olacak tarzda,önemli bir maddeden bahsetmek istiyorum. (Bireysel
Eğitimlerdeki 6. Madde)
Aile üyeleri arasında genellikle; Özel ve kişisel ilişkilerde uyumsuzluk göstermek +
Menfaat çatışmasına girmek + Aile şirketi ile ilgili diğer aile üyelerinin
çoğunluğundan ayrı veya aykırı düşünmek + Sahiplik ilkelerinin tamamını veya
bir kısmını benimsememek + Mülkiyet/Şirketyönetimi ile ilgili ilke ve değerlere
aykırı görüş içinde olmak + Aile Konseyi kararlarını kaale almamak…Gibi, uzlaşmazlık nedenleri olabilir.
Bu tür uyuşmazlık nedenleri, ilgililer tarafından çözüm için, önce Aile Konseyine
iletilmelidir!
Aile Konseyi; belirlenen süreler çerçevesinde,taraflarla yapacağı toplantılar
sonrasındaki oylamalarla çözüm oluşturamadığı takdirde, tarafların önerecekleri
- konuyla ilgili uzman veyaprofesyonel danışmanlardan oluşacak, özel bir
“Uzlaşma Komitesi”ne başvurulabilir.
Özel uzmanlardan oluşan bu komite, tarafları ve dayanaklarını dinleyip -
değerlendirerek, ortakların uzlaşacakları çözümü, en kısa zamanda oluşturur ve
de “Buna saygı duyulur”!..
Eğer o aile şirketinde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi veya Üyeleri bulunuyorsa,
Aile Konseyi veya Uzlaşma Komitesi, kendilerinden söz konusu problemlerle
ilgili destek de isteyebilir!
Netice de; hem şirket, hem aile, hem marka, hem de markanın geleceği
açısından, alınacak karara uyum gösterilmiyorsa, ortada bir art niyet var
demektir! Aman dikkat!..😊
Sonuçta, şirket veya şirketlerle ilgili tüm aile üyeleri tarafından imzalanan
aile anayasası, alınacak Yönetim kurulu kararı ile Noter Tasdiki sonrası Genel
Kurulda kabul edilerek, şirket ana sözleşmesine veya iç yönergesine eklenir.
Daha sonraki gelişmelere göre, yine uzmanlar tarafından gerekli zamanlarda
gerekli güncellemeler yapılarak, yola devam edilir.
Daha mutlu bir gelecek için, iş ve özel hayatınızda çıkar çatışmalarından uzak,
tüm çalışma arkadaşlarınızla birlikte, yolunuz her zaman açık olsun!..
Sevgi ve saygılarımla
ALİ RIZA DEĞER