- Damga Vergisinin hangi beyanname ile beyan edileceği hususu
Murat TEKİN
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Mali Genel Müdür Yardımcısı
MEB İLKSAN
[email protected]
488
Sayılı Damga Vergisi Kanununda, Damga Vergisinin konusu; “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga vergisine
tabidir. Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen
bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli
etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak
suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri
ifade eder. Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda
düzenlenen kağıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir
veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden
faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur” şeklindedir.
Yine
Mükellef başlıklı “ Madde 3. Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza
edenlerdir” şeklinde Damga Vergisi Mükellefinin kim olduğu tanımlanmış, Mükellefiyeti “imza edenler”
olarak netleştirmiştir.
Damga
Vergisi, Kişiler ile kişiler arasında, kurumlar ile kurumlar arasında veya
kurumlar ile kişiler arasında resmi ve hukuki işlemleri belgeleyen kağıtlardan
alınan vergi olarak tanımlamakta mümkündür.
Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere
ait düzenlenenkağıtlarınDamga Vergisiise kişiler tarafından ödenmesi
gerekmektedir.
Bunun
yanında, Damga Vergisi Kanununun 43 nolu tebliğinde sürekli damga vergisi
mükellefiyeti devam etmesi uygun görülen mükellefler ise aşağıdaki gibidir.
·
Katma
bütçeli idareler
·
İl
özel idareleri-belediyeler
·
Döner
sermayeli kuruluşlar
·
Bankalar
·
Kamu
iktisadi teşebbüsleri
·
Devlet
ve kamu iktisadi teşebbüsleri iştirakleri
·
Özerk
kuruluşlar
·
Diğer
kamu kurumları
·
Anonim
şirketler
Şeklinde
tanımlanmıştır.
Bununla
birlikte, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen bilanço veya işletme
hesabı esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek kazancı elde edenlerin
sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeleri ihtiyaridir.
Damga Vergisi;
-
Makbuz
karşılığı,
-
İstihkaktan
kesinti yapılarak veya
-
Basılı
damga konulması şekillerinden biriyle ödenebilmektedir.
Sözleşmelerdeki damga
vergisi, “Damga vergisi beyannamesiyle” vergi beyan edilir ve ödenir. Ödeme
karşılığında makbuz verildiği için bu
işleme “makbuz karşılığı ödeme” denilmektedir.
İstihkaktan
kesinti suretiyle ödeme ise, kamu kurumları tarafından yapılan ödemelerde
düzenlenen makbuzların vergisinin ödenmesinde kullanılır. Ödemeyi yapan kamu
kurumu veya kanunda sayılan kurum ve kuruluşlar, düzenlenen makbuzun vergisini
ödedikleri tutardan keserler ve vergi dairesine beyan ederek ödemeye aracılık
yaparlar.
Basılı damga
konulması yöntemiyle vergi peşin olarak ödenir. Vergiye tabi kâğıdın üzerine
verginin peşin tahsil edildiğini gösteren bir damga basılır. Bu yöntem sayıca
fazla kâğıtların vergisinin ödenmesinde kullanılmaktadır. Genel olarak
sözleşmelerin damga vergisi bu şekilde ödenmez. Ancak elektrik, su ve telefon
gibi abonelik sözleşmelerinde bu yöntem kullanılmaktadır.
Damga vergisi
beyanname süreleri sürekli ve süreksiz mükellefiyete göre değişmektedir.
Sürekli
mükellefiyet kapsamında olanlar damga vergisi defteri tutmak zorundadır. Damga
Vergisi Beyannamesini izleyen ayın 23. günü akşamına kadar verir. Beyanname
verilen ayın 26. günü akşamına kadar ise ödenmektedir.
Süreksiz
mükellefiyet kapsamında olanlar damga vergisi defteri tutmazlar. Ancak
tuttukları defterlerinde damga vergisine ilişkin kayıtları da yapmak
zorundadırlar. Bunlar, düzenledikleri kâğıtlara ilişkin damga vergisini, kâğıdın
düzenlendiği tarihi izleyen 15.gün içinde damga vergisi beyannamesiyle beyan
ederler ve vergiyi aynı süre içinde öderler.
Muhtasar
beyannamesinde bildirilen damga vergisinin konusuna bakacak olursak;
Muhtasar
beyannamesinde 301 kodunda yer alan Damga Vergisinin konusu“Damga Vergisi Kanununa göre yapılan
ödemelerle ilgili kâğıtlar Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet
alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler
tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra
senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış
veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini
temin eden kâğıtlar” şeklindedir.
Muhtasar
beyannamesinde 302 kodunda yer alan Damga Vergisinin konusu“Damga Vergisi Kanununa göre yapılan
ödemelerle ilgili kâğıtlar Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas
zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne
adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler
dâhil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına
açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine
tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kâğıtlar” şeklinde
ifade edilmiştir.
Muhtasar
beyannamesinde 303 kodunda yer alan Damga Vergisinin konusu“Damga Vergisi Kanununa göre yapılan
ödemelerle ilgili kâğıtlar Ödünç alınan paralar için verilen makbuzlar veya bu
mahiyetteki senetler” şeklinde olup Muhtasar beyannamesi izleyen ayın 26.
günü akşamına kadar verilip 26. günü akşamına kadar ödenebilmektedir.
Sonuç
itibariyle;
Damga Vergisi
Mükellefi “Kağıtları imza edenlerdir.”
Bu kapsamda, idarelerin ücretlerden kaynaklanan damga vergilerini Muhtasar
Beyannamesi ile, bir sözleşmeye dayanan istihkak ödemelerini yapmaları halinde,
Damga Vergisi Beyannamesi ile beyan ve
ödeme yapmaları gerekmektedir.
Sehven, Damga
Vergisi Beyannamesi ile yapılması gereken bir damga vergisi konusunun Muhtasar
Beyannamesi ile verilmesi “beyanda usul hatası” olmakta, cezası ise
bulunmamaktadır. İdarelerin kâğıtları imza etmesi halinde, Damga Vergisi
Mükellefiyeti tesis ettirerek ilgili damga vergisi ödemelerini Damga Vergisi Beyannamesi
ile yapmaları bu usul hatasını yaratmayacaktır.
-YASAL UYARI-