Limited Şirketlerde Yasal Temsilcinin Sorumluluk Dönemine İlişkin Karar

LİMİTED ŞİRKETLERDE YASAL TEMSİLCİNİN SORUMLULUK DÖNEMİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA TEMYİZ KARARI

Danıştay 4. Dairesi; limited şirketlerde yasal temsilcinin sadece sorumluluk dönemine ilişkin
olarak tarh edilen vergilerden sorumlu olacağı yönünde kanun yararına temyiz kararı verdi.
Dava konusu olayda ödeme emri ile istenen 2013/2 dönemine ait KDV ve fer’ilerinden oluşan
kamu alacağının (22/02/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının 04/03/2013 tarihinde Ticaret Sicili
Gazetesi’nde ilanı ile) borçlu şirketteki ortaklığı ve müdürlüğü biten kişiden istenmesinin, söz
konusu borcun şirketin yeni kanuni temsilcisi tarafından 21/03/2013 tarihli beyanname
üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve fer’ilerinin ödenmemesinden kaynaklanması nedeniyle
limited şirket ortaklığı ve müdürlüğü sona eren kişiden istenmesinin hukuka aykırı olduğuna
karar verilerek İstanbul 6. Vergi Mahkemesi’nin kararı kanun yararına bozulmuştur.

Bu bozma kararları, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını
kaldırmamaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununun “Kanun Yararına Temyiz” başlıklı 51’inci maddesi
aşağıdaki gibidir.

Madde 51 – 1. İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak
verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan
kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili
bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun
yararına temyiz olunabilir.

2. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma
kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.

3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. 
Danıştay 4. Dairesi, 9/9/2021 tarihli ve 31593 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan E: 2021/226,
K: 2021/3207 Kanun Yararına Temyiz Kararında limited şirketlerde yasal temsilcinin sadece
sorumluluk dönemiyle ilgili olarak

⎯ Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu Kalite Zirvesi Organizasyon
Tasarım ve Yayıncılık Limited Şirketi'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla
düzenlenen 11/06/2019 tarih ve 2018/9 takip no.lu ödeme emrinin iptali istemiyle
açılan davada; Vergi Mahkemesi tarafından 2019/9 sayılı ödeme emrinin
2019/31 takip dosya numaralı kısmının kabulüne, 2019/9 sayılı ödeme emrinin
2019/32 takip dosya numaralı kısmı yönünden davanın reddine karar verdiği,
dava konusu edilen tutarın 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 1. fıkrasında
belirtilen sınırın altında kalması sebebiyle istinaf yolu kapalı olmak üzere
kesinleşen İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 30/12/2019 tarih ve E:2019/1283,
K2019/2413 sayılı kararının redde ilişkin kısmının davacı tarafından kanun
yararına bozma talep edilerek dosyasının Danıştay Başsavcılığına gönderildiği,
Danıştay Başsavcısı'nın görüşü ile de kanun yararına bozma talebi ile
Dairelerine gönderildiği,

⎯ Olayda, davacının borçlu şirketteki ortaklığı ve şirket müdürlüğü
22/02/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının 04/03/2013 tarihli ve 8270 sayılı
Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle sona erdiği, aynı tarihte şirket
müdürlüğüne on yıl süre ile Ummuhan Ustaoğlu atandığı, dava konusu ödeme
emri ile istenen 2013/2 dönemi katma değer vergisi fertlerinden oluşan kamu
alacağının yeni kanuni temsilci tarafından 21/03/2013 tarihli beyanname
üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve fecilerinin ödenmemesinden kaynaklandığı,
bu nedenle tarh, tahakkuk ve ödeme safhaları dikkate alındığında davacının söz
konusu dönem itibariyle sorumlu olmadığı görüldüğü, Vergi Mahkemesi
kararının hukuka aykırı bir sonuç ifade ettiği açık olduğundan, kanun yararına
bozulması gerektiği yönünde karar vermiştir.

Bu bozma kararları, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını
kaldırmamaktadır.

Saygılarımızla…