Limited ve Anonim Şirketi Ortaklarının SGK Borçlarına Karşı Sorumluluğu

Fatih COŞKUN Sosyal Güvenlik Denetmeni

Limited ve Anonim Şirketi Ortaklarının SGK Borçlarına Karşı Sorumluluğu

 

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun son zamanlarda icra işlemlerini hızlandırması ve birçok kişiye gönderilen ödeme emirleri şirket ortaklarının SGK olan borçlarında sorumluluklarının neler olduğunu tekrar gündeme getirmiştir. İş bu nedenle hali hazırda şirket ortaklarının tüm malvarlığı-hisseleri oranında veya devir eden-devir alan ortakların bu hususta haklarını bilmesi önem arz etmektedir.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88. Maddesinde belirtildiği üzere, Kuruma karşı prim ve diğer alacaklarda 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre işlem yapılır. Fakat Kurum bu Kanunda yer alan 51.madde, 102.madde ve 106.maddeyi uygulamaz ve kendisine has bazı uygulamalara ve farklı hükümlere karar vermiştir. Öncelikle uygulanmayan madde içerikleri ve nedenleri üzerinde kısaca duralım.

6183 Sayılı Kanun’un 51. Maddesi Kamu borçları hakkında gecikme zammı oranlarını tayin eder, fakat Sosyal Güvenlik Kurumu, kendi Kanununun 89. Maddesinde yaptığı düzenleme ile “her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır.” diyerek SGK’na olan prim ve diğer alacaklarda kendi oranını bu şekilde tayin etmiştir.

6183 Sayılı Kanun’un 102. Maddesi Kamu borçları hakkında zamanaşımı süresini tayin eder, bununla birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu, kendi Kanununun 93. Maddesinde; “Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir.” ve 102. Maddesinde yaptığı düzenleme ile “İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.” diyerek SGK’na olan prim ve diğer alacaklarda kendi zamanaşımı sürelerini bu şekilde tayin etmiştir. Ayrıca 2012/27 Sayılı Genelge ile zamanaşımı süreleri ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 6183 Sayılı Kanun’da zamanaşımı süreleri 5 yıl olduğu halde görüldüğü üzere SGK zamanaşımı sürelerini genellikle on yıl olarak düzenlemiştir.

Son olarak 6183 Sayılı Kanun’un 106. Maddesi Kamu alacaklarında terkin hususunu açıklar ve belli bir tutar altında alacaklardan vazgeçer. Bu durum Sosyal Güvenlik Kurumunda 5510 Sayılı Kanun’un geçici maddelerinde yer aldığı gibi Yönetici veya Yönetim Kurulu Kararı ile de yapılabilmektedir.

Limited Şirket Ortaklarının Sorumluluğu

6183 Sayılı Kanun’un 35. Maddesinde; “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında…” denilmiş olup Sosyal Güvenlik Kurumu prim ve diğer alacaklarından Limited şirketi ortakları, şirketteki hisseleri oranı nispetinde sorumlu olacaklardır. Ortağın sorumluluğu şirket hissesi oranı ile sınırlandırılmıştır.

Limited şirket ortağı, hissesi oranındaki payını bir başka kişiye devrettiği takdirde devir tarihinden önce tahakkuk etmiş SGK prim ve diğer alacaklarından payı devir alan ortakla birlikte müteselsilen sorumludur.Sosyal Güvenlik Kurumu primleri veya diğer alacaklarının tahakkuk ettiği süre ile tahsil yasal süresi içerisinde yine bir devir olduğu takdirde yine devir eden ve alan müteselsil sorumlu olacaktır.

5510 Sayılı Kanun’un 88. maddesinde yer aldığı üzere; “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” denilmiş olup limited şirket müdürlerinin de ortaklar-tüzel kişilik ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu belirtilmiştir.

Anonim Şirket Ortaklarının ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu

Yukarıda bahsettiğimiz 5510 Sayılı Kanun’un 88. Maddesi ve 6183 sayılı Kanun’un 35. Maddesi gereğinceAnonim Şirket Ortakları ve yöneticileri Sosyal Güvenlik Kurumu prim ve diğer alacaklarından tüm malvarlıkları ile sorumludurlar.

Burada önemli bir ayrıntıya dikkat etmekte fayda vardır, geçmiş ve zamanaşımının kesilmesi veya durması hasebiyle borçluluğun devam ettiği SGK prim ve alacaklarında 506 Sayılı Kanun’un 80. Maddesine dikkat etmek gerekir. Çünkü5510 Sayılı Kanun’un 88. Maddesi 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden söz konusu tarih sonrası kişinin SGK’na olan borçları yönünden sorumluluğu için yönetim kurulu üyesi olması yeterlidir, ayrıca başkan, başkan yardımcısı veya temsil ve ilzam yetkisi olmasına gerek yoktur. 2008/07. ay dahil sonrası aylar için üyelik süresince tüm prim ve diğer alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.

01/07/2008 tarihi öncesinde ise kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarından sorumlu olabilmesi için şirketi temsil ve iltizama yetkili olması gerekmektedir. Bu tarihten önce borçlar hakkında sorumluluk için 506 Sayılı Kanun’un 80. Madde şartları uygulanmaktadır. Örneğin; kişi yönetim kurulu üyesi olsa dahi 01/07/2008 tarihinden önce şirket adına yetkisi yoksa SGK borçlarından sorumlu değildir. Bu tarih sonrası için ise yönetim kurulu üyesi olması yeterlidir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki Yargıtay, sigorta borçları sorumluluğunu düzenleyen 5510 Sayılı Kanun’un 88. Maddesinin 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre daha özel bir düzenleme olduğunu gerekçe göstererek şirketten tahsil edilememe koşulu aranmadan söz konusu borçlar yönünden şirket temsilcilerinin şahsi sorumluluğuna gidilebileceğini kabul etmiştir. Özetle, şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları yüzünden şirket malvarlığına gidilmeden yönetim kurulu üyesi ve diğer kişilere başvurulabileceğine Anayasa Mahkemesi de 30/05/2019 tarihli 2015/11192 başvuru numaralı Kararıile onay vermiş ve Anayasanın 35. Maddesindeki mülkiyet hakkını engellemediğini belirtmiştir.


Fatih COŞKUN

Sosyal Güvenlik Denetmeni

İş Hayatı ve Sosyal Güvenlik Uzmanı

[email protected]