Şüpheli Ticari Alacaklara Karşılık Ayrılmasıyla İlgili Son Değişiklikler

Orhan SÖZGÜN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLARA KARŞILIK AYRILMASIYLA İLGİLİ SON DEĞİŞİKLİKLER

Günümüz piyasa koşullarında işletmelerin yaşadığı en büyük sorunlardan birisi de finansman sorunudur. İşletmeler yapmış oldukları satışlarının bedellerini her zaman nakit olarak tahsil edememektedir. Günümüz piyasa koşullarında işletmelerin çek, senet karşılığında veya vadeli yapmış oldukları satışlar peşin satışlarından daha fazladır. Vadeli, çek, senet vb. karşılığı yapılan satışlara ilişkin alacakların zamanında ya da hiç ödenmemesi ise işletmeler için finansman yetersizliğine neden olabilmektedir.

Ödemesi yapılmayan firma hem günlük faaliyetlerinde hem satıcılarına olan ödemelerinde hem de vergi ve diğer yasal ödemelerinde sorun yaşayabilecektir. İşletmeler zamanında tahsil edemedikleri alacakları için hukuki yollara başvurmakta ve artık bu alacaklar işletmeler için şüpheli alacak haline gelmektedir. Çünkü işletmelerin şüpheli hale gelen alacaklarını kısmen ya da tamamen tahsil edememe durumu söz konusudur.

Alacağını zamanında tahsil edemeyen ve alacağı şüpheli duruma gelen işletmeler için 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesinde düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu yasal düzenlemeye göre işletmelerin şüpheli hale gelen alacaklarına karşılık ayırabilmesi için gerekli olan şartlar sayılmıştır. Buna ; 

“Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1)     Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2)     Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
şüpheli alacak sayılır.

Ancak yasada küçük alacakların tutarı ile ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Başka bir ifade ile hangi tutara kadar olan şüpheli alacakların küçük alacak olduğu tanımlanmamıştır. 26.10.2021 tarihli ve 31639 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun[1]" ile bu sorun çözülmüştür. Söz konusu kanunun 35. maddesinde yer alan düzenlemeye göre 3.000.- TL.’ye kadar olan alacaklar (2022 yılı için 4.000.- TL[2].) için dava ve icra takibi aranmayacaktır. Başka bir ifade ile işletmeler tarafından alacağın protestoyla veya yazı ile birden fazla istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemesi durumunda 3.000.- TL.’ye kadar olan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayırabileceklerdir. Ayrıca işletme hesabına göre defter tutan mükellefler de söz konusu uygulamadan yararlanabileceklerdir. İşletme hesabına göre defter tutan mükellefler şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına kaydedecekler, şüpheli alacaklarından bir kısmını ya da tamamını tahsil etmeleri halinde ise defterlerinin gelir kısmına hangi alacağa ait olduğunu belirterek kaydedeceklerdir. Kanun uygulaması ise 26.10.2021 tarihinden itibaren başlamıştır.

Sonuç olarak şüpheli ticari alacaklarla ilgili hem tutarın belirlenmiş olması hem de işletme hesabına göre defter tutan mükelleflerin de söz konusu uygulamadan yararlanması yerine bir düzenleme olmuştur. 

Orhan SÖZGÜN

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

[email protected]


KAYNAKÇA:

1.     213 Vergi Usul Kanunu

2.      7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

[1] 7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 35. Maddesi

[2] 21.12.2021 tarihli ve 31696 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No:534