Kadir Gecesinin Önemi Ve Anlamı

Mustafa BAYGIN SMMM, Emlak Müşaviri

Kâdir Gecesi Önem ve Anlâmı 

Geldi ve gidiyor, Şehr-i RÂMAZAN!

Beklenen, özlenen ve iştiyâkla karşılanan Râmazan-ı Şerif, Oruç ve içinde kâdir gecesi olmayan bin Ây’dan hayırlı olduğu âyet ile sabit olan, O’nda indirilen Kur’ân-ı kerim gecesi geldi çattı.

Bu gece, (Milâdi Tâkvime göre) yani 5 Nisan'ı 6 Nisan'a bağlayan gece, Kâdir gecesi (لقدرلیلة)olarak idrâk ve ihyâ edilecektir inşallah.

Kâdr; içtimâi hayatta kıymet bilmek, itibâr etmek manalarında da kullandığımız, Râmazan-ı Şerif Ây’ı içerindeki en müstesnâ gün ve gecedir, Kâdir gecesi.

Bu gece ki, Ümmet-i Muhammed(SAV)’in dâvete icabet etmişlerine mahsus, özel, kıymet-i hârbîyesi son derece yüksek olan bir gün- gecedir.

Kâdir Gecesi’nin kıymetdâr bir hâzine olmasının sebeb-i hikmetlerinden birisi de hiç kuşkusuz ki, Kur’ân-ı Kerim'in ilk Âyeti’nin o gece indirilmeye başlanmış olmasındandır.

Kâdir Gecesi (لقدرلیلة)ki, üç Âylar (Recep – Şâbân ve Râmazan)ın sonuncusu olan Râmazan Ây’ının yirmi yedinci (27.) gecesi olarak idrâk edilmektedir.

Kâdir Gecesi’nin Değeri

Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in ümmeti için, ömrünün kısalığından dolayı ibâdetinin önceki ümmetlere göre (ömrün kısa) az olmasından dolayı üzüntü duyması nedeniyle, Cenâb-ı Hâkk’ın, “Kâdir gecesi senin ve ümmetinindir” buyurması Hâbibûllahın kalbinin ferâhlamasını sağlamıştır.

Kur’ân-ı Kerim'de Kâdir Gecesi ile alakalı müstâkil Sûre Nâzil olmuştur:

Bununla ilgili olarak:

“Hz. Peygamber (Aleyhissâlât û Vesselâm)’e ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resûlullah(Aleyhissâlât û Vesselâm), önceki ümmetlerin ömrüne nispetle kısa olduğu için, âmelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş. Bunun üzerine Cenâb-ı Hâkk (içinde Kâdir gecesi bulunmayan) bin Ây’dan daha hâyırlı olan Kâdir Gecesi'ni vermiştir.” (Muvâtta, İ’tikâf ) beyân olunmuştur.

Bismillâhirrâhmânirrâhîm

“İnnâ enzelnâhu fî leyletil kâdr(i).” (Biz Onu (Kur’ân-ı Kerim’i) Kâdir Gecesinde indirdik.)(Kâdir Sûresi 1. Âyet Meâli)

“Ve mâ edrâke mâ leyletûl kâdr(i).”(Kâdir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin?)(Kâdir Sûresi 2. Âyet Meâli)

“Leyletûl kâdri hayrûn min elfi şehr(in).”(Kâdir Gecesi, bin âydan daha hayırlıdır.)(Kâdir Sûresi 3. Âyet Meâli)

“Tenezzelûl melâiketû ver rûhu fîhâ bi izni râbbihim min kûlli emr(in).” (O gecede, Râblerinin izniyle melekler ve Rûh (Cebrâil) (AS) her iş için iner dururlar.) (Kâdir Sûresi 4. Âyet Meâli)

“Selâmûn, hiye hattâ metlâîl fecr(i).”(O gece esenlik, gün ağarıncaya kadar sürer.)(Kâdir Sûresi 1. Âyet Meâli)

Bu Âyet-i Celileri okudukça inânan insan vücudunda bir ferâhlık, bir canlılık, yeni bir güç kazandığının farkına varır. Yani önceki yazımızda da söz ettiğimiz gibi insan âdeta formatlanmış oluyor.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, Allah(CC)’ın Kâdir Sûresi 3. Âyet-i Celile’de, “Kâdir Gecesi, bin Ây’dan daha hayırlıdır.” buyurulması ile Peygamberimiz (SAV)’in ümmeti için, ömrünün kısalığından dolayı ibâdetinin önceki ümmetlere göre (ömrün kısa) az olmasından dolayı üzüntüsünün sevince ve kazanca dönüştüğü tescillenmiştir.

Râmazan ile Şevvâl Orucu Tutanlar

İçinde Kâdir gecesi geçmeyen bir Râmazan’ı ve akabinde tutulan 6 günlük Şevvâl orucunu tutan Müslümânlar bir tam yılı oruçlu olarak geçirmiş olmaktadırlar.

Bununla ilgili Hâdis-i Şeriflerde;

“Râmazan orucuyla Şevvâl’de de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.” (İbn-i Mâc’e)

Şevvâl Oruç’u Râmazan Bayramı’nın hemen akâbinde tutulan 6 gün orucudur. Şevvâl orucunun bayramdan sonra hemen tutulması elbetteki daha iyidir ancak aralıklı olarak tutmak da câizdir.

Aralıklı olarak tutmak isteyenler de niyetini Kazâ diyerek tutmaları da önerilmiştir. Hatta aralıklı tutmak isteyenler bu oruçlarını Pazartesi Perşembe günleri tutarlarsa daha iyi olduğu, Peygamberimiz(SAV)’in bu günlerde oruç tutması ile de ümmeti Muhammed(SAV)’e gösterilmiştir.

Çünkü bunula ilgili Peygamberimiz (SAV) Hâdis-i Şerifler’inde;

“Ameller, pazartesi ve perşembe günleri ârz olunur. Ben de âmelimin oruçluyken ârz olunmasını isterim.” (Tirmizi)

“Pazartesi ve perşembe, günâhların âffedildiği gün olduğu için oruç tutuyorum.” (Müslim) buyurarak, Râmazan Oruç’u haricinde pazartesi – Perşembe günleri oruç tutulmasını önermiş ve tavsiye etmişlerdir.

Ehl-i imân olan Ümmet-i Muhammed (SAV)’in Râmazan Orucunu (Kâdir Gecesi’nin mükâfat ve hesabını Allah(CC) bilir) tuttuğunda10 Ây’a, 6 gün de Şevvâl Ây’ında Oruç tuttuğunda 2 Ây’a tekâbül ettiği için ir tam yılı oruçlu gibi geçirmiş olacağı Peygamberimiz(SAV)’in Hâdis-i ile sâbittir.

Kısa Ömürde Çok Büyük Sevâp Kazanmak

Diğer ümmetlerden ömrü kısa olan Ümmet-i Muhammed (SAV), her Râmazan ve Şevvâl Ây’ında tuttuğu oruçla bir yılını.

Âyet ‘le de sâbit olunan Kâdir gecesini ihyâsı ile de (ine içinde kâdir gecesi geçmeyen) 80 yılını ibâdetle geçirmiş olacağı belirtilmiştir. Yani, ehl-i imân olan bir kûl 36 günde (Râmazan’da (en fazla) 30 gün ve Şevvâl’den de 6 gün) oruç tutmak, Râmazan içinde bulunan Kâdir gecesini ihyâ etmekle 81 yıllık ömre bedel ibâdet ve sevap kazanmış oluyor.

Yarım Asırlık Ömürde Dört Bin Yıllık İbâdet Sevâbı

Peki, 63 Yıl ömür yaşamış bir kûl (Âkil Bâliğ olma süresi düşüldüğünde) 50 yıllık ömür sürmüş odluğunu kâbul ettiğimizde;

Ehl-i İmân (Allah(CC)’a Âmenû olmuş, hidâyet ile, Kulluk sözleşmesine riâyet eden) bir kûl olarak yaşayan insan 50 Râmazan ve 50 Kâdir gecesini ihyâ etmiş olacaktır.

Râmazan ve 6 Gün Şevval Orucu tuttuğunda 1 yıl, Leyle-i Kâdri de ihyâ ettiğinde 81 yıl ömür geçirmiş gibi ibâdet ve tâatte bulunmuş, sevap kazanmış olacaktır.

Âmenû olan insan, 50 yıl (Bâliğ olarak) ömür sürmüş olduğunda (50X81=) 4.050 (Dört Bin Elli) yıl ibâdet ile Allah(CC)’a hâkîkî kûl, Hz. Muhammed (SAV)’e de lâyık bir ümmet olarak ömrünü tamamlamış, sevâp kazanmış oluyor.

Bu da Gâlû-û Bel’â sözleşmesine sâdık kalarak ömür süren Ümmet-i Muhammed(AS)’in, diğer ümmetlerin en uzun ömürlülerinden çok daha fazla ömür yaşamış, ömrünün tamamını ibâdet ve Tâat ile geçirmiş sevabına nâil olacağının müjdesi ve sevincidir.

Kâdir Gecesi Hakkındaki Hadis-i Şerifler

Peygamberimiz (SAV) Ümmeti olan bizlere, “dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allah ü Teâlâ, o günlerde duâ edenin isteğini geri çevirmez, onları mâğfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsâna nâil olurlar. Bunlar, Kâdir gecesi, Ârefe gecesi, Berâet gecesi, Cuma gecesi ve günleri.” (Deylemi) buyurmuşlardır.

Peygamber Efendimiz (sav) Buyuruyorlar ki;

“Kim Kâdir Gecesi'nde inanarak, ihlâs ile o geceyi ibâdetle geçirirse, geçmiş günâhları bağışlanır.”

“Kâdir Gecesi, yatsı namazında cemaatte hazır bulunan, ondan nâsibini almıştır.”

“Kâdir gecesinde bir defa, Kâdir Sûresini okumak, (normal zamanlarda- diğer günlerde) Kur’ân-ı Kerîm’i hâtm etmek kadar sevâptır. Bu gece koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir.”

“Bu mübârek gecede duâ sünnettir. O icâbet vakitlerinden birisidir. Demiştir ki, o gece duâ etmek, namaz kılmaktan daha sevâptır. Kur’ân okuyup da duâ ederse güzel olur.” (Süfyân-ı Sevrî) (RA)

“Sevâbını Allah(CC)’tan umarak, Kâdir gecesini ihyâ edenin geçmiş günâhları âffolur.” (Buhârî, Müslim)

Kâdir Gecesi (لقدرلیلةDuâ ve Nâmaz

Hz. Âişe (RA) (Ûmmûl Mû’minûn) Şöyle Diyor:

Dedim ki: “Ey Allah(CC)’ın elçisi! Kâdir gecesinin hangi gece olduğunu anlarsam o gece nasıl duâ edeyim?”

Şöyle buyurdu:

Allahûmme inneke âfuvvûn kerîmûn tuhibbûl âfvâ fâ’fû â’nni. (Allahım! Sen âffedicisin, cömertsin. Âffetmeyi seversin. Beni de âffet.) (Tecrîd-i Sârih)

‘Kâdir Gecesi Nasıl ve Kaç Rekât Nâmaz Kılınmalı’ Denilirse;

Kâdir Gecesi için 4 rekâtlı bir namaz kılınabilir;

1. Rekâtta: Fâtiha ile 3 Kâdir Sûresi,

2. Rekâtta: Fâtiha ile 3 İhlâs Sûresi,

3. Rekâtta: Fâtiha ile 3 Kâdir Sûresi,

4. Rekâtta: Fâtiha ile 3 İhlâs Sûresi.

Tıpkı 4 Rekâtlı kılınan namaz gibi her 2 rekâtta bir Tâhiyata oturulur. 4. Rekâtta Selâm verildikten sonra; 11 defa  ‘Allah û Ekber, Allah-u Ekber, Lâ ilâhe illâ hû vallâh û Ekber Allah û Ekber vâ lillâhil hâmd’ denir.

Bundan sonra 100 defa İnşirâh Sûresi E lem neşrâh leke sâdrâk(e.)”, 100 defa da Kâdir Sûresi “İnnâ enzelnâhu fî leyletil kâdr(i).”okunur.

Hatta mümkünse Tesbih Nâmazı kılınmalıdır.

Bununla alakâlı olarak Peygamberimiz (SAV);

“Dilersen bu Nâmazı her gün bir kere kıl. Her gün gücün yetmezse haftada bir kere yap. Haftada yapamazsan her Ây’da bir kere yap. Ây’da olmazsa yılda bir kere yap. Yılda da yapamazsan hiç olmazsa ömründe bir kere yap.” (Ebû Dâvûd, Sâlât) demişlerdir. …

Duâ:

“Allahûmme Sâlli âlâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlâ Âli Seyyidinâ Muhammed!

Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tâbibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni! Ey çaresizlerin çaresi!  Ey her duâda bulunana icâbet eden ûlûluk tâhtının Sultânı! Ârş’ın Sâhibi Allahım! İçinde bulunduğumuz Râmazan – Oruç ve Kâdir Gecesi hürmetine bizleri âffeyle Ya Râbbi!”

Tebrik:

Âlem-i İslâm’ın Mübârek Kâdir Gecesi (لقدرلیلة)’ni tebrik eder ve Allah(CC) hepimizin yaptığı – yapacağı ibâdet ve duâları dergâh-ı İzzet’inde kâbûl buyursun inşallah.

HAZIRLAYAN: MUSTAFA BAYGIN