ANNELER GÜNÜ ÖYLE Mİ?

Mustafa BAYGIN SMMM, Emlak Müşaviri

Anneler Günü Öyle mi? 

Mustafa BAYGIN
SMMM, Emlak Müşaviri

Evet, Şâir’den esinlenerek, yazısından yol alarak başlayalım yazımıza.  …

Ana râhminden geldik pazara, (belki) Bir kefen (bâzen o bile nâsîb olmaz) alıp döneceğiz (onu da bulursak) mezâra!   …
İsrâ Sûresi; 23. Ve 24.;  “Râbbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. (23)

Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et. (24)” Âyet-î Celileleri gayet açık ve net bu konuda.

Ayrıca o anne - babalarımız, bizler küçükken, kendimize bakmaktan âciz iken, bizleri, kimseye güvenip emânet etmekten çekinir, gözlerinden sakınmazlar mıydı? Kesinlikle sakınırlardı!

Hasta olduğumuzda, hatta nâz ettiğimizde, uykusuz kalıp yanı başımızda olmuyorlar mıydı? Canlarını, sağlıklarını ikinci plânâ atıp, bizi öncelemiyorlar mıydı? Şimdi biz, üç - beş kuruş kazanmak için, belki de, aslâ muhâbbet besle(ye)meyeceğimiz ve hiçbir zaman da bize bir hâyrı olmayacak olan, El âlemîn ağız kokusunu, hem de hiç mırıldanmadan, çekerken, bizim için canlarını verecek anne - babalarımız mı bize yük oluyor? Evimize sığdıramadığımız o anne-babalarımız, bizleri baş üstünde taşıyorlardı.

Bizim, büyümemiz, iyi insanlar olabilmemiz, sağlıklı, sıhhâtli, aydınlık geleceklerimiz olsun diye, hem ömürlerini, hem de sermâyelerini gözlerini kırpmadan fedâ etmişlerken, şimdi bizlere ne oluyor da, onları karanlıklara terk etmeye, bize masraf oluyor, zâhmet verdiriyorlar diyebilme ahmâklığına ve gâfletine düşüyoruz? Bir hediye(!), gül almakla, yılın sadece bir günü, hatta en fazla birkaç saat sürecinde mi, o Cennet mekân olan annelerimizi hatırlayacağız? Diğer kalan 364 gün, ‘vur patlasın, çal oynasın, annem ne hâlde olursa olsun’ der gibi!

Onlar, Anne –Babamız olarak, evlerinin, Gönüllerinin En güzel yerlerini bizlere tâhsis ederken, bizlere ne oluyor da, o ciğer pârelerimiz olması gereken Anne- Babalarımızı, değil gönlümüze, onca dünyalık, üç kuruşluk eşyaları sığdırdığımız evlerimize dahi sığdıramaz hâle geliyoruz, VEYLOLSUN bunu yapan biz evlâtlara VEYLOLSUN!

Tebrik de Tâkdir de Onların 

Şân, şöhret, mâkâm, mevki, dünyada ve âhirette iki Cihân Sââdeti, Râbbimizin rızâsı, merhâmeti, ana - babasını Baş Tacı eden, onlara, "benden bir ârzûnuz, emriniz var mı? Yapmamı istediğiniz bir şey, var mı" DİYEN, DİYEBİLEN EVLÂTLARIN olsun İnşâallah! 

‌Yaşı nedir diye sormadan, bana uzak mı, yakın mı diye ayırt etmeden, kimin nesi, kimin fesi demeden, dilini, mezhebini ve dâhî meşrebini sorgulamadan, LÂ İLÂHE İLLÂLLAH, MUHAMMEDÛRRESÛLULLAH diyen, Cenneti altına alan ayaklarının tûrabı olamayacağımın hüsrânı olduğumu beyân ederken, bütün annelerin ellerinden öpüyorum. Merhûm Anneme ve âhirete irtihâl etmiş olan tüm annelere de, herkesten Duâ niyâz ediyorum. (Mustafa Baygın)

Anlayana;
“İnsanlar, para, makam, şân, şöhret peşinden o kadar hızlı koşuyorlar ki, “AHLÂK”'ın arkalarından yetişmesi mümkün değil!”

Dikkât!

“Yürekten Düşen Dost, Dalından Düşen Yaprak Misali, Rüzgârın Oyuncağı Olur.”

11.5.2020