Dönem sonunda tescil edilmeyen sermaye avanslarının durumu

MELTEM AKÖZ

Dönem Sonunda Tescil Edilmeyen Sermaye Avanslarının Durumu

 

Dönem Sonunda Tescil Edilmeyen Sermaye Avansları Hangi Eleştirilere Maruz Kalabilmektedir?

 

Şirketler grup içinde ya da holding bünyesinde teknik iflas ya da borca batıklık durumuna geçen şirketlere sermaye avansı vererek şirketin bu durumdan çıkmasını sağlıyor ve verdikleri bu tutarlar (sermaye tamamlama avansı) üzerinden faiz hesaplanmamak suretiyle grubun vergi yükü azaltılmaya çalışılıyor. 

 

Sermaye artırım avansı ya da sermaye tamamlama avansı adı altında gönderilen paralar, “makul bir süre” içinde tescilli sermayeye dönüşmez iseparayı  kullandıran  şirket  transfer  fiyatlandırması  açısından  faizsiz  para  kullandırılması nedeniyle eleştirilip,hazinenin vergi kaybı olarak görülmekte ve örtülü kazanç eleştirisine maruz kalmaktadır.

 

Sermaye Avansı Ödeyen Grup İçi Şirket Bu Tutara Faiz Hesaplamak Zorunda mıdır?

 

Sermaye avansı ödeyen grup içi şirketse, ortağına faizsiz veya düşük faizle borç para vermek suretiyle mevduat ya da alternatif yatırımlardan elde edeceği faiz gelirinden vazgeçerek sermaye avansı adı altında şirkete faizsiz borç kullandırmıştır.

Sermaye avansı grup içi şirkete verildiğinde örtülü kazanç dağıtımının ilişki unsuru ve faizsiz para kullandırılmış olduğu için de örtülü kazanç dağıtımının çıkar sağlama şartı gerçekleşmiş olacaktır ve transfer fiyatlandırması eleştirisine maruz kalacaktır. Bu yüzden sermaye tescil edilene kadar faiz hesaplanmak suretiyle fatura edilmelidir.

 

Ayrıca vergi denetimlerinde  üç yılı aşan bir süredir bilançoda duran ve tescil edilmeyen sermaye avansları VUK Madde 324 kapsamında vazgeçilen alacak olarak değerlendirilebilmektedir.

 

Sermaye Avansı Ödeyen Gerçek Kişi Ortak Bu Tutara Faiz Hesaplamak Zorunda mıdır?

 

Gelir Vergisi kanununda sayılan 7 gelir unsurundan biri olan ticari kazanç dışında diğer gelir unsurları için transfer fiyatlandırması uygulanmayacak olup, bu kapsamda gelir vergisi mükellefi olan gerçek kişi tarafından ortağı olduğu şirkete kullandırılan kaynak üzerinden transfer fiyatlandırması kapsamda herhangi bir faiz tahakkuk ettirme zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

GVK Madde 38’e göre; öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farkı ticari kazanç olarak nitelemekte ve hesap dönemi sonu itibariyle Türk Ticaret Kanununun sermaye artışına ilişkin prosedürleri yerine getirilmeyerek söz konusu tutarların bilançoda aynen kalması halinde bu tutarların vergiye tabi kazanca ilave edilmesi gerekliliği yorumu yapılmaktadır ve GVK Madde 38 kapsamında ticari kazanç olarak kabul edilmektedir.

 

Gelir Vergisi Kanununda ticari kazançher türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır” şeklinde tanımlanmıştır. (GVK md. 37)

 

Ticari faaliyeti incelersek, bir ticari faaliyetin özellikleri;faaliyette emek ve sermaye kullanımı, devamlılık, organizasyon, hacim, gelir ve kazanç elde etmedir.Bu özeliklerden hareketle “sermaye avansı” makul süre içerisinde sermaye artırımına konu edilmiyor, alınan bir borç gibi işletmede kullanılarak ticari faaliyete dahil edilip ve bunun sonucunda ticari kazanç ortaya çıkıyorsa yani sermaye avansı işletmede finansman şeklinde kullanılmışsa bu tutarın ticari kazanç olarak nitelendirilebilmektedir.

 

Ödenen Sermaye Avansına Hesaplanan Faiz vb.Giderler Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilebilir mi?

 

Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların belli bir tutarını aşan kısmına ilişkin faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin, Kurumlar Vergisi uygulamasında örtülü kazançkapsamında gider olarak kabul edilmemektedir.

 

 

Sermaye Avansının Sermayeye Dönüştürülmesinde Makul Süre Nedir?

 

4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ile Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı’nda; “Sermaye artırım avanslarının, döviz hesabına alacak kaydedildiği tarihten itibaren bir yıl içinde sermaye olarak tescil edilmesi zorunludur” şeklinde ifade edilmekteydi ancak 21.02.2008 tarih ve 2008/YB-5 sayılı TCMB Genelgesi ile daha önceki Genelge’de ifade edilen bir yıllık zorunlu süre kaldırılmıştır.

 

Sermaye artırım kararının 3 ay içerisinde tescil edilmemesi halinde genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararı geçersiz olacaktır (TTK m. 456/3). Sermaye artırım kararının alınmasından itibaren 3 ay içerisinde genel kurul ve yönetim kurulu kararı tescil edilmiş ise sermaye artırımının tescil ve ilanından itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde sermaye artırım işlemine karşı fesih davası açılması mümkündür (TTK m. 353/4).

 

 

6102 sayılı TTK, sermaye artırımı ile ilgili olarak kurul kararı alınmasını ve 3 ay içinde tescil edilmesini açık olarak hüküm altına almıştır. Dolayısıyla bu şartlar gerçekleşmeden ileri bir tarihte yapılacak olan sermaye artırımına istinaden verilmiş olan avans niteliğindeki kaynak, kullanan için bir borç iken kaynağı sağlayan açısından ise bir alacak olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Makul süreyle ilgili açıkça bir mevzuat bulunmamakla birlikte sermaye  avansı  bir  yıldan  uzun  süredir  bilançoda  kaldıysa  örtülü  sermaye  ve transfer fiyatlandırması mevzuatına dayalı eleştiridevreye girecektir ve sermaye avansının ödendiği tarihten itibaren adat hesaplanıp, faiz faturası düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmektedir.

 

Adat Hesaplamasında Kullanılacak Faiz Oranı Nedir?

 

İşletmede uygulanan iç emsal faiz oranı var ise iç emsal faiz oranı, iç emsal faiz oranı yok ise dış emsal faiz oranı uygulanarak adat hesaplanıp, faiz faturası düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmektedir.


İç emsal faiz oranı tespit edilirken işletmenin nakit ve nakit benzerlerini nasıl değerlendirdiğine bakılır. İşletme yoğun olarak parasını mevduatta değerlendirerek faiz geliri elde ediyorsa işletmenin kullandığı ortalama mevduat faiz oranı işletmenin iç emsal faiz oranıdır ya da işletmenin kullandığı bir kredi varsa bu kredi için ödediği faiz oranıdır. İşletmede iç emsal faiz oranı olmaması halinde işletme dışı verilerle dış emsal faiz oranı belirlenir.

 

Dış emsal faiz oranı belirlenirken, Benzer nitelikteki borç para verme işlemlerine uygulanan cari kredi faiz oranları ya da Merkez Bankası'nın Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranıdikkate alınır.

 

Merkez Bankası'nın Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı 29.06.2018 tarihinde  %9,75 ve 29.06.2018 tarihinde %19,5 olarak açıklanmıştır. Adat faturası 28.06.2018’e kadar (bu tarih dahil) %9,75, 29.06.2018 ve sonrası için ise %19,50 oranından faiz hesaplanmak suretiyle fatura edilmelidir.

MELTEM AKÖZ

[email protected]

Diğer Yazıları

-Nakit Sermaye Artışı Faiz İndirimine Dair Soru-Cevaplar

-Sermayenin Tamamlanması Kapsamında Sermaye Avanslarının Durumu

-Yatırım projelerinde pratik karlılık analizi  

-CDS, (Credit Default Swap) Nedir? 

-Enflasyon düzeltmesi (Muhasebesi) gelmesi için şartlar oluşuyor mu?

Metin Kutusu: MELTEM AKÖZ