Dönem Sonunda Tescil Edilmeyen Sermaye
Avanslarının Durumu
Dönem Sonunda Tescil Edilmeyen Sermaye
Avansları Hangi Eleştirilere Maruz Kalabilmektedir?
Şirketler grup içinde ya da holding bünyesinde teknik
iflas ya da borca batıklık durumuna geçen şirketlere sermaye avansı vererek
şirketin bu durumdan çıkmasını sağlıyor ve verdikleri bu tutarlar (sermaye
tamamlama avansı) üzerinden faiz hesaplanmamak suretiyle grubun vergi yükü
azaltılmaya çalışılıyor.
Sermaye artırım
avansı ya da sermaye tamamlama avansı adı altında gönderilen paralar, “makul bir
süre” içinde tescilli sermayeye dönüşmez iseparayı kullandıran şirket
transfer fiyatlandırması açısından
faizsiz para kullandırılması nedeniyle eleştirilip,hazinenin vergi kaybı olarak görülmekte ve örtülü
kazanç eleştirisine maruz kalmaktadır.
Sermaye Avansı Ödeyen Grup İçi Şirket Bu
Tutara Faiz Hesaplamak Zorunda mıdır?
Sermaye avansı ödeyen grup
içi şirketse, ortağına
faizsiz veya düşük
faizle borç para vermek suretiyle mevduat ya da alternatif yatırımlardan elde
edeceği
faiz gelirinden vazgeçerek sermaye avansı adı altında şirkete faizsiz borç
kullandırmıştır.
Sermaye avansı grup içi şirkete verildiğinde örtülü
kazanç dağıtımının ilişki unsuru ve faizsiz para kullandırılmış olduğu için de
örtülü kazanç dağıtımının çıkar sağlama şartı gerçekleşmiş olacaktır ve transfer fiyatlandırması eleştirisine maruz
kalacaktır. Bu yüzden sermaye tescil edilene kadar faiz hesaplanmak suretiyle
fatura edilmelidir.
Ayrıca vergi denetimlerinde üç yılı aşan bir süredir bilançoda duran ve tescil edilmeyen sermaye avansları VUK
Madde 324 kapsamında vazgeçilen alacak
olarak değerlendirilebilmektedir.
Sermaye Avansı Ödeyen Gerçek Kişi Ortak
Bu Tutara Faiz Hesaplamak Zorunda mıdır?
Gelir Vergisi
kanununda sayılan 7 gelir unsurundan biri olan ticari kazanç dışında diğer gelir unsurları için transfer fiyatlandırması
uygulanmayacak olup, bu kapsamda gelir vergisi mükellefi olan gerçek kişi tarafından
ortağı olduğu şirkete kullandırılan kaynak üzerinden transfer fiyatlandırması kapsamda
herhangi bir faiz tahakkuk ettirme zorunluluğu bulunmamaktadır.
GVK Madde 38’e göre; öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki
değerleri arasındaki müspet farkı ticari kazanç olarak
nitelemekte ve hesap dönemi
sonu itibariyle Türk Ticaret Kanununun sermaye artışına ilişkin prosedürleri
yerine getirilmeyerek söz
konusu tutarların bilançoda
aynen kalması halinde bu tutarların vergiye tabi kazanca ilave edilmesi
gerekliliği yorumu yapılmaktadır ve GVK
Madde 38 kapsamında ticari kazanç olarak kabul edilmektedir.
Gelir Vergisi
Kanununda ticari kazanç
“her türlü ticari
ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır”
şeklinde tanımlanmıştır. (GVK md. 37)
Ticari faaliyeti incelersek,
bir ticari faaliyetin özellikleri;faaliyette
emek ve sermaye kullanımı, devamlılık, organizasyon, hacim, gelir ve kazanç
elde etmedir.Bu özeliklerden hareketle “sermaye avansı” makul süre içerisinde
sermaye artırımına konu edilmiyor, alınan bir borç gibi işletmede kullanılarak
ticari faaliyete dahil edilip ve bunun sonucunda ticari kazanç ortaya çıkıyorsa
yani sermaye avansı işletmede finansman şeklinde kullanılmışsa bu tutarın
ticari kazanç olarak nitelendirilebilmektedir.
Ödenen
Sermaye Avansına Hesaplanan Faiz vb.Giderler Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilebilir
mi?
Kurumların, ortaklarından veya
ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede
kullandıkları borçların
belli bir tutarını aşan kısmına ilişkin faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin,
Kurumlar Vergisi uygulamasında örtülü kazançkapsamında gider
olarak kabul edilmemektedir.
Sermaye Avansının Sermayeye Dönüştürülmesinde Makul Süre Nedir?
4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ile Yabancı Sermaye
Çerçeve Kararı’nda; “Sermaye artırım avanslarının, döviz hesabına alacak kaydedildiği tarihten itibaren bir
yıl içinde sermaye olarak tescil
edilmesi zorunludur” şeklinde ifade edilmekteydi ancak 21.02.2008 tarih ve
2008/YB-5 sayılı TCMB Genelgesi ile daha önceki Genelge’de ifade edilen bir yıllık zorunlu süre kaldırılmıştır.
Sermaye artırım kararının 3 ay içerisinde tescil
edilmemesi halinde genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararı geçersiz
olacaktır (TTK m. 456/3). Sermaye artırım kararının alınmasından itibaren 3 ay
içerisinde genel kurul ve yönetim kurulu kararı tescil edilmiş ise sermaye
artırımının tescil ve ilanından itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde
sermaye artırım işlemine
karşı fesih davası açılması mümkündür (TTK m. 353/4).
6102 sayılı TTK, sermaye artırımı ile
ilgili olarak kurul kararı alınmasını ve 3 ay içinde tescil edilmesini açık olarak hüküm altına almıştır. Dolayısıyla bu şartlar gerçekleşmeden ileri bir tarihte yapılacak
olan sermaye artırımına istinaden verilmiş olan avans niteliğindeki kaynak,
kullanan için
bir borç iken kaynağı sağlayan açısından ise bir alacak olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Makul süreyle ilgili açıkça bir mevzuat bulunmamakla
birlikte sermaye avansı
bir yıldan
uzun süredir
bilançoda
kaldıysa örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması mevzuatına dayalı
eleştiridevreye girecektir ve sermaye avansının ödendiği tarihten itibaren adat hesaplanıp, faiz
faturası düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmektedir.
Adat Hesaplamasında Kullanılacak Faiz Oranı
Nedir?
İşletmede uygulanan iç
emsal faiz oranı var ise iç emsal faiz oranı, iç emsal faiz oranı yok ise dış
emsal faiz oranı uygulanarak adat hesaplanıp, faiz faturası düzenlenmesi ve KDV
hesaplanması gerekmektedir.
İç emsal faiz oranı tespit edilirken işletmenin nakit ve
nakit benzerlerini nasıl değerlendirdiğine bakılır. İşletme yoğun olarak parasını
mevduatta değerlendirerek faiz geliri elde ediyorsa işletmenin kullandığı
ortalama mevduat faiz oranı işletmenin iç emsal faiz oranıdır ya da işletmenin
kullandığı bir kredi varsa bu kredi için ödediği
faiz oranıdır. İşletmede iç emsal faiz oranı olmaması halinde işletme dışı
verilerle dış emsal faiz oranı belirlenir.
Dış emsal faiz oranı
belirlenirken, Benzer nitelikteki borç para verme işlemlerine
uygulanan cari kredi faiz oranları ya da Merkez Bankası'nın Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranıdikkate
alınır.
Merkez Bankası'nın Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı
29.06.2018 tarihinde %9,75 ve 29.06.2018
tarihinde %19,5 olarak açıklanmıştır. Adat faturası 28.06.2018’e kadar (bu
tarih dahil) %9,75, 29.06.2018 ve sonrası için ise %19,50 oranından faiz hesaplanmak
suretiyle fatura edilmelidir.
MELTEM AKÖZ
[email protected]
Diğer Yazıları
-Nakit Sermaye Artışı Faiz İndirimine Dair Soru-Cevaplar
-Sermayenin Tamamlanması Kapsamında Sermaye Avanslarının Durumu
-Yatırım projelerinde pratik karlılık analizi
-CDS, (Credit Default Swap) Nedir?
-Enflasyon düzeltmesi (Muhasebesi) gelmesi için şartlar oluşuyor mu?